Hüsnü Aksoy

Hüsnü AksoyDüşün ve Aşkın Gizemi author
Author
7.2/10
6 People
14
Reads
1
Likes
638
Views

Hüsnü Aksoy Quotes

You can find Hüsnü Aksoy quotes, Hüsnü Aksoy book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Düşler; eskimiş anıları, gizli kalmış sırları, yarım kalmış arzuları, gerçekleşmemiş istekleri, terkedilmiş umutları, baskılanmış güdüleri, geriye itilmiş iç tepileri, köreltilmiş gizil güçleri, sakat bırakılmış sevinçleri, kesik hüzünleri, belirsiz umutları canlandırıp güçlendirdiği için yaratma faaliyetimizin devindirici kaynağıdırlar. 
Reklam
Bir dal verdi sevdiğim üstünde sarı yapraklar yıl desen geçer gider sevdaysa yeni başlar bir yaprak gönder bana yarım saatten yakın olmasın ama kaldığın evde sen böylece yürür güçlenirsin ve ben teşekkür ederim sana o güzel yaprak için.” Bertolt Brecht
Bu da Hegel'den:
Aşık olunan kişilik, onu oluşturan niteliklerden fazla bir şey olduğundan, biz kişiliğe değil kişilikte ortaya çıkan bu fazlalığa aşık oluruz.
Empati normal koşullarda ve rasyonel biçimde kavranamayan, farkedilemeyen, algılanamayan, kişiliğin farklı, ayırt edici ve özgül yanlarını sezgi yoluyla algılama olanağını verir bize. İlişki içinde olan kişiliklerin özgül yanları, kendini sezgide verir ilkin. Sezgi sayesinde biz, bir anda, farkında olmadan, kendiliğinden ortaya çıkan kimi ışıklar, parıltılar, gölgeler sayesinde karşıdakinin şu ya da bu yanını algılayıp, onunla içsel ve dolaysız bir bağlantının içine gireriz.
Kişiliklerin farklı, ayrıcalıklı ve özgül yanlarını geliştirebilen, kimi denge durumlarına yol açacak biçimde, karşıt ve zıt yanlar arasında uzlaşma noktaları yaratabilen, gönüllü bağlanımları canlı tutan, içsel, dolaysız ve etkin bir duygulanım olarak empatinin ortaya çıkması, gelişip olgunlaşması olmaksızın, güçlü bir aşktan ya da sevgiden bahsedilemez.
Reklam
Sezgi sadece kavramların içeriğini oluşturup, aklın somut ve etkin işlemesine yol açmaz; ama aynı zamanda ussal çıkarımların, mantıksal işlemlerin kesintiye uğradığı, tıkandığı, koptuğu anlarda ortaya çıkan boşlukları doldurur, anlam kaymalarını önler, belirsizlikleri giderir. Sezgi, bilinçaltından kaynaklanan yaratıcı güçleri dışavururken, akıl ile bilinçaltı arasında canlı bir bağ kurar. Bu bağın oluşturduğu tasarımlar olmadan, akıl yaratıcı süreçleri biçimlendirme gücünü kendinde bulamaz. 
Dünya edebiyatının ilginç iki tipi olan Don Juan ve Kazanova, ataerkil değerlerin cinsel içerikli aşktaki simgeleştirilmiş en yetkin tipleri olarak karşımıza çıkarlar.
Saygıyı içeren, özerk ve özgül kişilikler olarak birbirlerini anlama ve tanımanın olmadığı yerde üretici sevgiden, yaratıcı aşktan bahsedilemez.
Sık sık ölümün kıyısında dolaşanlar, her seferinde sıfırdan başlayanlar, her tökezleyişten sonra dikilip kendi ayakları üzerinde yürüyenler, yaşama düşünden esinlenirler sık sık. O düş ki hepimizin ortak mayasıdır. Bizi besleyen bu maya çürüdüğü zaman, cansız bir malzeme yığınına dönüşürüz oracıkta. Bu mayanın içinde yoğurur dururuz kendimizi. Bazen bir dostluk rüzgârıdır tepemizde esip duran, bazen sevgilimizin titrek sesidir boşlukta bizi sarıp sarmalayan.
Reklam
“Özgürlüğü ve hayatı hak edenler, onu hergün fethetmek zorunda olanlardır.” Goethe
Empatinin zayıflayıp yerini antipatiye bıraktığı yerde, kişilikler arasındaki farklılıklar, keskin çatışmalara kaynaklık eder. Uzlaşmalar yerini zıtlaşmalara bırakır; anlamanın yerini birbirlerini dinlememe, karşı tarafı ciddiye almama alırken, empati için gerekli olan saygı duygusu da yerini nefrete bırakır.
Yüceltme eylemi, bir sanat yapıtının ortaya çıkmasına kaynaklık edebileceği gibi, zengin, çok yönlü ve özgür kişiliklerin içinde biçimlendiği aşk denilen bir duygulanımın ortaya çıkmasına da yol açabilir. Yüceltmenin ortaya çıkardığı, öznel anlam yüklemelerin kimi zaman aşırıya kaçtığı doğrudur, ama aklın somut biçimiyle uyumlu işlediği sürece, bu hayali tasarımların ortaya çıkardığı öznel anlamların, her iki tarafın mutluluğuna hizmet edeceği açıktır.
(...) halk arasında sık sık söylenen “aşkın gözü kördür” deyimine hak vermemek elde değil. Ama bu deyimin doğru olabilmesi için, şu soruya cevap verilmesi gerekir; gözümüz aşktan önce açık mıydı ki, sonradan aşk yüzünden kör olup gitti? 
Aşkın anlama yetimize kısmen kapalı olan bu yanını William Riace şöyle dile getirir:  “Anlatmaya yeltenme sakın,  Ancak söylenmemiş aşklar aşktır.”
124 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.