Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İbnülCemal Ahmet Tevfik

İbnülCemal Ahmet TevfikVelosipet İle Bir Cevelan yazarı
Yazar
7.0/10
3 Kişi
6
Okunma
1
Beğeni
220
Görüntülenme

İbnülCemal Ahmet Tevfik Sözleri ve Alıntıları

İbnülCemal Ahmet Tevfik sözleri ve alıntılarını, İbnülCemal Ahmet Tevfik kitap alıntılarını, İbnülCemal Ahmet Tevfik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Efendim. İnsan acayiptir, bugün bir, yarın iki derken alı­şır gideriz.
Sayfa 26 - PdfKitabı okuyor
“Medeniyetin sefahati ile köy hayatı; her ikisi de insanların haz duydukları şeyler olup birine alışanların ötekisini özlemesi ve yaşamını ona göre değiştirme imkanlarının peşinde koşması, hiç olmazsa istemesi doğa yasalarının gereğidir.”
Reklam
Ah işte o... seher Birdenbire, Aksetti bir seda, İlahi bir nida: Hayyalelfelah!.. Olmuş idi sabah.
Sayfa 30 - PdfKitabı okuyor
“Artık Bursa şehri göründü. Bütün görkemi ile yükselerek, her biri bir mabedi yüceleştiren süsler gibi, Müslümanlığı koruyan minareler insanın içini dindarlıkla dolduruyordu. Gerçekten bu benzersiz şehir, camilerinin ve mescitlerinin bolluğu ile tektir. Keşiş Dağı'nın eteklerine yapılmış olduğundan, hemen ne taraftan bakılsa tümü ile görülmektedir ki uzaktan bakılınca güzel bir tablo karşısında bulunuluyormuş gibi olur.”
Reklam
"Efendim, Armutlu ahalisi, İslam ve Hıristiyan bin beş yüz kişiden fazladır. Etrafta zeytinlikleri vardır. Güzel yağ çıkarılır. Bilindiği gibi köyde makine ile yapmazlar. Onun için zeytinyağları olağanüstü güzeldir. Âlâ şerbet gibi zeytinyağ yaparlar. Koza da tutarlar. Zaten bu tarafların en namlı şeyi zeytinyağı ile ipeğidir.”
“İnsan böyledir; bugün burada yarın başka yerde. Bazen, akşam yattığı yerden, belki bir daha geri dönmemek üzere sabahleyin ayrılır, ömrünün birkaç saatini beraber geçirdiği, tatlı tatlı sohbetler ettiği, konuştuğu kimseleri bir daha görmemek üzere bırakıp gider.”
“Hava sünbüli*, bir de hafif rüzgâr esmekte olduğundan Kesiş dağının çektiği pamuk yığını gibi bulutlar harmanlarımı yapıp da sürmekten o gün çiftçileri engellemişti.” *Yağmursuz, kapalı, sakin hava.
"İşte şu gördüğünüz yığınları meydana getirmek için sonbahardan başlayarak biraz çalışıp, daha sonra tohumlarımızı toprağın özenli sinesine bırakırız. Yağmurlar yağar, daha sonra kış ilerleyip karlar, şu gördüğünüz tepeleri beyaz bir giysiye sokar, şimdi ekin yığınları ile süslenen bu zümrüt gibi çayır tek, lekesiz gümüşten daha parlak, daha beyaz kar ile örtülür. Kışın beyaz giysisine bürünmüş olan kulübelerin ocaklarından neşeyle çıtırdayan odunların dumanları delicesine esen rüzgâr tarafından yükseltilip alçaltılarak birtakım bulutlar oluşturur. İşte biz o zaman ocaklarımızın başında nar gibi kor dökmüş ateşe karşı çubuklarımızı yakarak emeğimizin ürünü olan sıcak tarhana çorbasıyla hayvanlarımızdan aldığımız peynir ve yumurta ile yapılmış hoşmerim yiyerek vakit geçiririz.”
Reklam
“İnsan neye alışır, ne ile uğraşırsa ondan bir derece bıkması, hele yaşam konusunda insanlık duyguları hangi tarafta ise oraya meyil göstermesi pek tabii bir şeydir.”
Artık İnegöl’den ayrılıyoruz. İnsan, böyledir; bugün burada yarın başka yerde. Bazen, akşam yattığı yerden, belki bir daha geri dönmemek üzere sabahleyin ayrılır, ömrünün birkaç saatini beraber geçirdiği, tatlı tatlı sohbetler ettiği, konuştuğu kimseleri bir daha görmemek üzere bırakıp gider.
Sayfa 72 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
“İstanbul'da iken alıp azar azar içtiğimiz suyu burada yüz yıkamak, baş yıkamak suretiyle israf ediyorduk.” *Çitli/İnegöl/Bursa
“Mudanya'ya yarım saat uzaklıkta Ebe Kaya adında büyücek bir kaya vardır ki genel bir ziyaret yeri olmuştur. Doğurganlığı olmayan kadınlar adı geçen kayanın dibine gider, toprağı eşeleyip oradan çıkan canlıyı yerler, Tanrıya yalvarırlar. Bu yüzden Allah'ın hikmeti emellerine nail olurlarmış.”
"Efendim. İnsan acayiptir, bugün bir, yarın iki derken alışır gideriz.”
17 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.