İlkokulu doğum yerinde okudu. Orta öğrenimini Zonguldak İmam Hatip Lisesi'nde tamamladı (1977). Aynı yıl girdiği Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden 1982 yılında mezun oldu. 1982 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne yüksek lisans, ardından da doktora öğrencisi olarak kaydoldu. Doktora derslerini tamamladıktan sonra 1984 yılında askerlik görevini yerine getirdi. 1985 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından T. C. Essen Başkonsolosluğu nezdine din görevlisi olarak atandı ve burada dört yıl görev yaptı. Bu süre zarfında Dortmund Auslands Institut’de Almanca kurslarına devam etti; aynı zamanda Bochum ve Münster üniversitelerinde doktora teziyle ilgili araştırmalarda bulundu. 1989 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı'na araştırma görevlisi olarak atandı. 1991 yılında "Emevî-Hâşimî Mücadelesi" adlı teziyle doktor oldu. 1992-1993 öğretim yılında, Mısır Hükümeti'nin bursuyla adı geçen ülkede bulundu ve alanıyla ilgili araştırmalar yaptı. 1994 yılında doçent oldu. 1997 yılında Almanya’nın Wiesbaden ve Frankfurt çevresinde bir ay süreyle bir dizi konferans verdi. 2000 yılında Kırım’da bir hafta süreyle bir dizi konferans verdi. 2001 yılında profesör oldu.
Aynı yıl Suudi Arabistan’da 20 gün süreyle alanıyla ilgili araştırmalarda bulundu. Ağustos-Eylül 2005’te Almanya’nın Bochum ve Münster Üniversitelerinde iki ay süreyle “İngiliz ve Alman Oryantalizminde Siyer Çalışmalarının Türklerin ve Avrupa Birliği Halklarının Peygamber İmajına Etkisi” adlı TÜBİTAK Projesi ile ilgili araştırmalarda bulundu. Aynı konu üzerindeki çalışmalarını ertesi yıl da Avusturya ve Almanya’da sürdürdü. 2007 yılında İslâm Tarihi derslerine görsel malzeme temin amacıyla Prof. Dr. Nesimi Yazıcı başkanlığında düzenlenen, Suriye, Ürdün ve İsrail’e 15 günlük bilimsel araştırma gezisi gerçekleştiren 5 kişilik heyet arasında yer aldı. 2008 yılı Nisan ayında 1 hafta süreyle Fransa’da Strazburg ve çevresinde bir dizi konferans verdi. Haziran 2008’de Erasmus çerçevesinde Almanya’da Nürnberg-Erlangen Üniversitesinde İslâm Medeniyeti Tarihi dersi verdi. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilim Dalı'nda öğretim üyesi olarak görev yapmaktaydı.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi Anabilimdalı öğretim üyesi İbrahim Sarıçam, 9 Mayıs 2017 Salı günü 64 yaşında Ankara'da vefat etti.
Unvan:
Türk İlahiyatçı, İslam Tarihi Profesörü, Akademisyen
Çağımızın yükselen değerlerini de bünyesinde barındıran İslam medeniyeti insanoğlunun küresel boyutta yaşadığı krizlere de cevap verebilir; dünyadaki olumsuz gelişmelerin ahlâki çöküntülerin önlenmesinde öncülük yapabilir. Bunun için islami değerlerin teori planına işlenmesi, yorumlanması evrensel boyutta ihyası ve kültüre yerleşmesi gerekir. Nitekim
Arnold J. Toynbee insanın can ve mal güvenliği başta olmak üzere birçok değerinin düşmanı olan ALKOLİZİM belasıyla sadece İslam'ın başa çıkabileceğini 1940'larda söylemiştir.
İslam medeniyeti; çocuk, kadın gibi haklarını savunmakta zorlanan kişiler için fıkıh'ın çeşitli dallarında ve aile hukukunda özel düzenlemeler ile koruma altına almıştır. Bu düzenleme sosyal realitenin bir sonucu olarak gerçekleşmekte, esas ölçü insan olma olgusudur. İnsana verdiği değer çerçevesinde islam medeniyeti kardeşlik medeniyetidir.
Bedevilerin birlikte yaşaması, birlikte savunması, birlikte saldırması gerekiyordu. "Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et" atasözü kabiledaşa her durumda yardım edilmesi gerektiğini işaret etmektedir. Hatta onun haklı veya haksız olduğunu sorma hakkına bile sahip değildir. Bu anlayışta suçun ferdiliği esas değildi. Cahiliye döneminde söylenmiş bu atasözünün İslam Döneminde Hz Peygamber de söyledi: bunun üzerine bir adam "Ya Resulallah mazluma yardım ederiz fakat zalime yardım nasıl olur? diye sordu. Hz. Peygamber buna cevaben" Onu zulmünden alıkoyarsın"şeklinde cevap verdi.
Bu kitap Peygamberimizi(s.a.v) en iyi anlatan kitaplardan biri. Yazarın dili çok sade ve açık. Olaylar birbiriyle bağlantılı anlatılmış.
Kitabın başında Mekke ve Medine hakkında coğrafi olarak bilgiler verilmiş bunun yanı sıra o dönemin ekonomik, siyasi, sosyal yönleri de anlatılmış ki o donemde yaşayanları daha iyi anlayalım diye.
Ben bilmediğim şeyler öğrendim ve küçük küçük notlar aldim dönüp tekrar bakabileyim diye.
Okumanızı tavsiye ederim.
Kadir gecesini, yakınımızda Denizli'nin en büyük (3000 kişilik) camisine gitmiştim. En ön safta namaz kılar iken önceden de bazen aklıma takılan bir konuyu düşündüm. Binlerce kişi namaz kılıyor, dua ediyor acaba gerçek İslamiyeti bize anlatıyorlar mı, biliyor, yaşıyormuyuz.
Camideki kitaplıklarda Kur'an dan başka kitap varmı, hiç merak edip hocadan isteyip okuyan varmi diye hep merak etmişimdir. Keşke İslamı, dinimizi anlatan ,halkın anlayacağı kitapları koysalar okunsa.
Neyse namaz sonunda kitaplağın içeriğini merak edip incelemeye başladım. Bu sırada hoca cemeat ile ilgileniyordu. Bu kitabı görünce çok ilgimi çekti.( başka fazla kitap da yoktu.) "Hocam bu kitabı alıp okuyabilirmiyim" dedim. Hoca mutlu ve şaşkın bakışlarla "tabii ki, evimde bir tane daha var, okuyabilirsin" dedi. İsmimi not etmesini söyledim, "gerek yok, seni tanıyorum, bitince getirirsin" dedi.
Kitap ta İslamiyeti ve Peygamberi mizin bütün insanlığa neleri öğütlemiş, tek tek anlaşılır şekilde anlatıyor. Keşke bütün insanlık bunları öğrense ,uygulasa ne savaş ne haksızlık ne huzursuzluklar kalır.İnanan ve inanmayanlara
Muhakkak okumanızı tavsiye ederim.
Hz Muhammed'in sadık dost Hz Ebubekir biyografisini okumak ve vahye şahit olmuş bir olarak Hz Ebubekir anlamak ve tanımak bir bahtiyarlıktır.
Selam olsun sana ey güzel insan!
Hz. Ebubekirİbrahim Sarıçam · Diyanet Vakfı Yayınları · 201782 okunma