Bana göre yalnızlık, etrafında sana o kadar yardıma hazır kişi varken bile çözümü kendinde aramaktır. Sadece kendi yapacağından eminsindir çünkü, tek garanti budur.
James Joyce sadece bir günü 800 sayfada anlatmış ve içinde hiç kelime tekrarı ve de isim tamlaması olmadan 500 kelimelik tek cümle yazmayı başarabilmiş bir yazar.
Kitabımızın baş karakteri İlker. Babası ve annesi tarafından terk edilen, yetiştirme yurdunda büyüyen biri. Ailesi tarafından istenmemek onda derin yaralar açar. Hayatını hep yalnız geçirdiği için kimseyle yakınlık kuramaz. Yeni tanıştığı Münire ile hayatı farklı bir yola girer. Biz de onun bu değişimini okuruz.
Sizin okuma alışkanlığınız nasıl bilmiyorum ama ben bir kitabın baş karakterini sevmezsem kitabı da sevemiyorum. Maalesef Selluka’daki İlker’i sevemedim. Yaşadıklarından dolayı onunla empati kurmam, onun için üzülmem gerekirken karakteri itici bulduğum için bunları hissedemedim. Neden itici bulduğumu uzun uzun anlatmak isterdim ama spoilera gireceği için yazamıyorum. Sadece şunu söyleyeyim, karakterin yaşadıkları biraz kaderindense çokça tercihlerinden kaynaklanıyor. Şikayet ettiği şeyleri yaşamasının kendi tercihi olduğunu düşünüyorum.
Kitapta bazen birinci bazen üçüncü tekil anlatıcı kullanılmış. Daha önce böyle yazılmış bir kitap okumadım. İki tarzın da kullanılmasından hoşlanmadım. Yazarın birini seçip sadece onunla devam etmesini isterdim.
Kitabın kapağına bayıldım. Kağıdı, baskı kalitesi de iyiydi ama maalesef çok fazla yazım yanlışı vardı. Benim okuduğum birinci basımdı. Umarım sonraki basımlarda bu yazım yanlışları düzeltilir.
Kaybedenler Kulübü’nü sevenler bence bu kitabı da severler. Buna göre okuyup okumamak size kalmış
NOT: Selluka bir çiçek ismiymiş. Ben de ilk kez bu kitapta duydum.
Sellukaİlker Günaçgün · Sokak kitapları · 201611 okunma
Yazarın büyükannesi ile büyükbabasının savaş içinde yaşadıkları aşkı. Ben çok etkilendim. Okumak isteyenlere tavsiye ederim. Herkese iyi okumalar. Kitaplarla kalın.
Çok severek okuduğum bir kitabın daha sonuna geldim. Birkaç saat gibi kısa bir zaman diliminde bitirmiş oldum. Dil bakımından oldukça akıcı buldum. Okuduğum hiçbir sayfada sıkılmadım.
.
.
Barbaros polislik mesleğinden ihraç edilmiştir ve kendine bir kitabevi açarak kitabının satışı ve imza günleri ile hayatını idame ettirmektedir. Bir gün meslektaşlarından biri gelir ve Nevşehir'de birden fazla cinayet olduğunu, çözüme kavuşturmak için de kendisine ihtiyaçları olduğunu söyler. Böylelikle Nevşehir yolu görünür. Barbaros ve takım arkdaşı Asuman olayları açıklığa kavusturabilecek mi?
Ilk vaka, Yılanlı Kilise'de yılanla asılarak öldürülmüş bir kadındır. Sonrasındaki cinayetler de ilki kadar tüyler ürperticidir. Katil ya da katiller her kimse âdeta sapkınca davranmaktadırlar.
.
.
Kitabın sonu beni çok üzdü. Böyle bir son beklemiyordum. Spoi vermemek için zor tutuyorum kendimi.
.
.
Uzun zamandır polisiye türünde roman okumamıştım. Bu kitabı okuyarak güzel bir başlangıç yakaladığımı düşünüyorum.
.
.
Bu kitaba kesinlikle bir şans vermelisiniz. Okumaya başladığınız zaman nasıl bittiğini anlamayacaksınız.
#parlakmeltemkitapligi #servetyayinevi