"Ben, vatan için, vatanın her zerresi için bütün kuvvetiyle, ölünceye kadar çalışacak bir makine olmak istiyorum. Ne yapayım, bir defa vatanı her şeyden, herkesten fazla sevdim. Ona ebediyyen sadık kalacağım."
“Bir gün beni sokakta vuracaklar; alnımdan kan akacak, yere serileceğim. Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar; benim ölümümle vatan bir şey kaybedecek değildir. Bir Talat gider, bin Talat yetişir.”
-
Dinim, vicdanım ve namusum üzerine ant içerim ki, gerçek amacı Kanun-i Esasi’nin uygulanmasına ve milletin en temel hakkı olan özgürlüklerini bütünüyle uygulamaya sokmaya ve hiçbir cins ve mezhep ayrımı gözetmeksizin, bütün Osmanlı halkının birlik esası üzerine yükselmesine çalışmaktan ibaret olan Osmanlı İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne girmiş bulunuyorum.
Milletin şanının artması ve ululuk ile ülkenin mutluluk ve kalkınmışlığını her şeye ve hatta canıma tercih edeceğime; bana verilecek sırları koruyacağıma ve Cemiyet’in yeteneğime göre vereceği bütün kararlarını yerine getireceğime ve üzerime yükleyeceği görevleri hiç düşünmeden eksiksiz yapacağıma; Cemiyet’e girmem hususunda hiçbir şekilde itiraz göstermeyip ve hiçbir kişisel çıkar beslemeyip sadece Cemiyet’in çıkarlarını gözeteceğime ve koruyacağıma ve Kanun-i Esasi’ye ölünceye kadar sadık kalacağıma; eğer bunca namus sözüne rağmen yeminimden ve sözümden dönecek olursam Cemiyet’in düşmanlığına ve nefretine müstahak olacağıma söz veriyorum.
Hem Vallahi hem Billahi.
“İttihatçılık bir kadim milletin yeni zamanlardaki hareketidir.” Hiç kuşkumuz yoktur ki İttihatçılık efeliktir, zeybekliktir, seğmenliktir, dadaşlıktır, kahpelerin alınlarına mermiyi sıkmaktır ve Türklük medeniyetini yaşatmaktır.