Künyesi “Ebu Cafer” dir. Yine kendisine “Ebu Cafer el-Verrak Tahavi” ismi de verilir.
Nesep alimleri bir şahsı önce kabilesine, sonra o kabilenin hangi kolundan olduğuna, sonra memleketine, sonra da doğduğu köye nisbet ederler. Önce umumi olandan başlanır, hususi olana doğru gidilir. Bu bakımdan Tahavi’ye Ezdi, Hicri, Mısri, Tahavi denir. Ezd kabilesinden olduğu için Ezdi denmiştir. Ezd kabilesinin Hicr kolundan olduğu için Hacerî denmiştir. Mısır’da doğup, öldüğü için Mısri denmiştir. Mısır’ ın Tahâ denilen bölgesinde doğduğu için O’na Tahavi denmiştir.
O, değerli, sika (güvenilir) ve fakih bir imamdı. H.229’da bir rivayete göre de H.239’da doğdu. H.321’de vefat etti. İmam Tahavi, Selef alimlerindendi.
Alimler yetiştiren köklü bir aileye mensup olan Tahavi’nin dayısı, İmam Şafîi‘nin talebelerinden büyük alim Mûzeni’dir. İmam Suyûtî, annesinin İmam Şafîi’nin ilim meclisine, kadınlar için ayrılan özel yerlerde devam ettiğini bildirmektedir.
Babasını ve büyük âlim dayısı Mûzeni’yi H.264 yılında kaybeden Tahâvî’nin, kardeşleri olup olmadığı bilinmemektedir. Tahâvî, Seyyide bir hanımefendiyle evlenmiş ve bu evlilikten “Ali” isminde bir oğulları olmuştur. Bu konuda bilgi veren kaynaklar, Tahâvî’nin oğlundan; “Ali bin Ahmet bin Muhammed Tahâvî, Mısır âlimlerindendir” diye bahsetmektedirler. Babasının mezhebi üzerinedir.
Tahâvî, ilmi hüviyeti bulunan bir aileye mensuptur. Bütün bunların, Tahâvî’nin ilmi ve şahsi karakterini kazanmasında büyük tesiri olmuştur. Ekseri kanaate göre, Tahâvî ilk derslerini aile ocağında aldı.
İmam “el-Mûzeni”den fıkıh öğrendi. Daha sonra mezhebini değiştirerek Hanefi mezhebine tâbî oldu. Daha sonra Hanefi âlimlerinden “Ebu Cafer Ahmet b. Ebi İmran Musa b. İsa’dan da fıkıh öğrendi. H. 270’te Şam’a gitti. Şam’da “Ebi Cezim Abdulhamîd b. Cafer’ den fıkıh öğrendi. (Bu âlim, Hanefi mezhebine tâbî olup Basralı’dır. Basra’da, Şam’da ve başka yerlerde kadılık yapmıştır. H.292’de vefât etmiştir.)
Tahâvî, zühd (dünyaya düşkün olmamak), takvâ (haramlardan sakınmak) sahibi, güzel huyları kendisinde toplayan faziletli bir zattır.
İmam Tahâvî birçok ilimde söz sahibi idi. Lugat, nahiv, şiir, mantık, tefsir, hadis, fıkıh, kelâm, tarih, nesep ilminde eserler vermiştir.
İmam Tahâvî’nin en önemli eserlerinden biri Ehli Sünnet itikâdını anlattığı risalesidir. Bu risalesinin, dört mezhebe mensup Ehli Sünnet Vel Cemaat itikâdında olanlar arasında seçkin bir yeri vardır. Tacûddin Subkî der ki: “Elhamdulillêh, dört mezhep itikâd hususunda birdir. Mücessimeye ve Mutezileye kaymış olan bazılarının dışında, cumhur (ekseriyet) hak üzeredir. Önce ve sonra gelenler, Tahâvî’nin akideye dair yazdığı bu eseri kabul etmektedirler.”