Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İnan Tanrıverdi

8.0/10
1 Kişi
3
Okunma
0
Beğeni
464
Görüntülenme

Hakkında

Unvan:
Yazar

Okurlar

3 okur okudu.
4 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
giriş
Binlerce yıl süren bu hâkimiyet mücadelesinde Efratus/Fırat ırmağı doğal sınır olarak yerini almıştır. Fırat Irmağı’nın doğduğu ve boydan boya geçtiği Erzincan ve Kemah yüzlerce yıl bir sınır şehri olmuş, bu özelliğinden dolayı sürekli saldırılara uğramış, el değiştirilmiş, yağmalanıp yakılmış ve her seferinde ovanın farklı bir yerinde yeniden kurulmuştur. Çaldıran Savaşından sonra Erzincan artık Osmanlı’ya geçmiş ve sınır şehri olma özelliğini yitirmiştir. Şah Tahmasp - Kanuni döneminden sonra ise önemini yitirerek zamanla kücük bir anadolu şehri niteliği kazanmıştır.
Sayfa 10 - Gece Kitaplığı; 1. Basım: Kasım 2019/AnkaraKitabı okudu
Neden Urumsaray?
Urumsaray, Akkoyunluların cihat ve yağma alanı olarak seçtikleri Pontus İmparatorluğu merkezi olan Trabzon’a yakındı ve aynı zamanda Kafkasya ve kuzeydoğu anadoluda hüküm süren başka bir Hristiyan topluluk olan Gürcülere de yakındı. Akkoyunluların bu devlete çok sayıda sefer düzenlediği bilinmektedir. Burası kuzeye açılan yolların da kontrol noktasıydı. Urumsaray, geniş bir tarım arazisine ve meraya sahiptir. Yassı Çemen, Devekorusu gibi yaylalara da yakındır. Bayındırların daha sonra Akkoyunlular olarak adlandırılmasından anlaşılacağı gibi koyunculuk asıl geçim kaynaklarıydı. Geniş otlaklar, su kaynakları; küçükbaş hayvancılığıyla uğraşan Bayındırlılar için cazipti. Aynı zamanda ticaret yolları üzerinde bulunması Urumsaray’ı ayrıca cazip kalmaktadır. Sonradan devletleşme ve cihatçılık gerçekleşmiştir. Pontus egemenliğinde bulunan Trabzon’u Bayındırlar cihat alanı seçtiği için, buraya yakın olan Urumsaray’ı, Bayındırların askeri üssü seçmesine vesile olmuştur.
Sayfa 141 - Gece Kitaplığı; 1. Basım: Kasım 2019/AnkaraKitabı okudu
Reklam
Hasan Beyden Sonra Akkoyunlular
Akkoyunlulardan arta kalan aşiret bakiyelerinin bir kısmı Safevilerle katılırken, Akkoyunlu beylerinin ve onlara bağlı kalan aşiretlerin büyük kısmı Osmanlı devletine sığındılar. Osmanlı devleti tarafından kendilerine sığınan beylere dirlikler dağıtıldı ve ülkenin çeşitli bölgelerine yerleştirildiler. Osmanlılar’ın doğu ve Güneydoğu Anadolu’da hâkimiyet kurmalarının ardından ise tahrire tabi tutulan aşiretler Erzurum, Muş, Bingöl yaylaları ile Urfa ve Beriyye kışlakları kendilerine yurt tayin edilerek “Bozulus” adı altında belirli bir idari yapıya ve vergi düzenine dahil edildiler. 16. Yüzyılın sonlarında ortaya çıkan büyük mali güçlükler, sınır ötesinden gelen saldırılar, aşırı vergi talepleri ve Celali isyanları tüm Anadolu’da kır hayatından şehirlere doğru çekilmeye yol açtı. Bu süreç içerisinde Bozulus aşiretinin de Orta Anadolu’ya, Ankara, Keskini Karaman ve Aydın’a doğru dağıldığı görülmektedir.
Sayfa 126 - Gece Kitaplığı; 1. Basım: Kasım 2019/AnkaraKitabı okudu
Tur Ali Bey ve Urumsaray
Urumsaray, Bayındır boyunun çekirdeğini oluşturan ailelerin seçtiği önemli stratejik bölgelerin başında gelmektedir. Nitekim Akkoyunluları örgütleyerek siyasi etkinlik seviyesine çıkaran ve Doğu Anadolu’da önemli bir güç haline getiren Tur Ali Bey bu bölgeyi yurt tutmuş, başta Trabzon ve Gürcistan olmak üzere, çevredeki güçlerle yaptığı mücadeleleri bu üs bölgesinden yönetmiştir. Bunun en büyük kanıtı bölgede Tur Ali Bey ile birlikte birçok Akkoyunlu mensubunun mezarının bulunmasıdır.
Sayfa 62 - Gece Kitaplığı; 1. Basım: Kasım 2019/AnkaraKitabı okudu
Tur Ali Bey ve Urumsaray
Mecidiye köyü, Sipikör Dağı üzerindedir.
Sayfa 63 - Gece Kitaplığı; 1. Basım: Kasım 2019/AnkaraKitabı okudu

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok