Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Isa Grüber

9.0/10
1 Kişi
17
Okunma
1
Beğeni
1.456
Görüntülenme

En Beğenilen Isa Grüber Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Isa Grüber sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Isa Grüber kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Katılımcı olarak gittiğim ilk kinesiyoloji seminerlerinden bi­ rinde verilen arada, su, kahve, çay ve bisküvi ikram etmişlerdi. O zamanlar tam bir kahve tüketicisiydim. Kahvesiz bir yaşam düşünemiyordum. Aradan sonra eğitmen bir katılımcı üzerinde kahvenin ona iyi gelip gelmediğini test etti. Kas testi zayıf sonuç verince adam gülerek "Kahvenin bana iyi gelmediğini biliyor­ dum zaten" dedi. Bu testi ben de denemeye karar verdim. Ko­ lum teste hiçbir şekilde direnemedi. Şaşkınlık içindeydim ve bu testten çok etkilendim. Eğer biri bana "Bu kadar kahve sağlığına zararlı" deseydi büyük ihtimalle onunla dalga geçer tavsiyesini duymazdan gelirdim. Ya da savunmaya geçer, sabahları kahve içmeden ayılamadığımı falan söylerdim. Dünyadaki hiç kimse beni kahve içmemek konusunda konuşarak ikna edemezdi. Ama şimdi bedenim bana zayıf bir kas tepkisiyle net olarak "Kahve benim enerjimi düşürüyor" demişti.
Kendini tekrar eden stres ve onun sebep olduğu duygular, strese girdiğimizde farkında bile olmadan otomatik tepkiler şeklinde bilinçaltımızdan fırlıyor ve bizi esir alıyor.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
...bugün canımızı yakan birçok konu geçmişte yaşadığımız ama yarım kalmış deneyimlerle bağlantılı.....
Sayfa 187Kitabı okudu
Kararsızlığın kökeninde yatan en büyük sorun, sanal korkularımızdır. Bu korkulardan özgürleştikten sonra yolumuz kalıcı bir şekilde açılır.
Sayfa 116Kitabı okudu
Kendinize şu soruları sorun: *Yaşadığım hayat gerçekten benim mi? *Yaşantımdan memnun muyum? Yoksa aslında bambaşka bir hayat mı yaşamak istiyorum? Bu sorulara objektif cevaplar verin ve her kelimenin sorumluluğunu alın.
Sayfa 114Kitabı okudu
Bilinçaltımız her deneyimimizi kaydeder. Biz bunları ne kadar derinlere bastırırsak bastıralım, benzer anlar yaşadığımızda birden karşımıza dikiliverirler.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Sevgi de tıpkı mutluluk gibi bir bilinç boyutu. Sevgi ve mutluluğu artık dışsal koşullar­ la ölçmekten vazgeçelim. Bunun yerine odağımızı iç dünyamıza çevirelim ve duygularımızla barışalım. Bunu yapabildiğimiz öl­ çüde yaşam kalitemiz artar.
Büyük bir ihtimalle, yoksunluk krizi yaşadığımız veya vaz­ geçemediğimiz her maddeye karşı alerjimiz var. Bazı gıdaları tüketirken yaşadığımız keyif o gıdanın bizim için yararlı olduğu anlamına gelmiyor. Özellikle strese girdiğimiz anlarda eski yeme alışkanlığımız anında hortluyor. 'Teselli gıdalarımıza' ih­tiyaç duyuyoruz. Kendinize sorun lütfen: Hangi gıdalardan vazgeçemiyorum? Acaba tam da bu gıdalara karşı alerjik olabilir miyim?
Öğrenme Yolları
Çocuk gelişiminin evreleri birden fazladır. İlkokul bir ve ikinci sınıfta çocukların çoğu kinestetik yollarla öğrenir. Bu dönemde bol bol kesmeli yapıştırmalı ödevler vardır mesela. Üçüncü sı­nıftan itibaren çocukların çoğu bir anda işitsel kanala geçer. Bu dönemde ders dinleyerek öğrenme oranı artar. Beşinci sınıftan itibaren ise görsel öğrenme yolu aktive olur. Böylece gördükleri şeyleri hızlı bir şekilde hafızaya alabilirler. Ancak çocuklar diğer iki öğrenme yolunu (işitsel ve görsel kanalları) ne kadar erken geliştirirlerse okul hayatında o kadar başarılı olurlar. Üç kanalı da kullanabilen çocuklar çok daha ko­lay öğrenir.
Olmadığınız bir kişi gibi değil olduğunuz gibi olmaya odaklanın: Özel becerileriniz, bilginiz, birikiminiz ve kişiliğiniz sizin en iyi yol arkadaşınız olacaktır.
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Şok travma, tek bir deneyimle oluşur ve kaldırabileceğimizden daha fazla stresin birikmesine sebep olur.
Sayfa 101Kitabı okudu
Her insan dünyayı kendi duyu kanalları ile algılar, değerlendirir ve kaydeder. Herkes kendi iç dünyasını kendine has yollarla şekillendirir.
Sayfa 247Kitabı okudu
Seçim yapmadığımızda da bir seçim yaparız aslında, seçmemeyi seçeriz. Böyle durumlarda başkaları bizim adımıza seçim yapar ve biz gücümüzü başkalarına teslim etmiş oluruz. Kendi seçtiğimiz hayatı değil, bize biçilen hayatı yaşarız ve ro­ tası olmayan gemi gibi rüzgar nereden eserse oraya doğru sav­ ruluruz. Bunun adına da kader deriz. Hayata böyle baktığımız sürece kadercilik kalıbından çıkamayız ve hayatımızı inşallah ve maşallahlarla geçiririz. Kendi hayatımız üzerinde beş kuruşluk etkimiz kalmaz.
Hiçbir hastalık bugünden yarına oluşmaz. Uzun süreli yoğun stres bedenin kendini iyileştirme çıtasını aştığında hasta oluruz. Örne­ğin sıkça yaşanan olumsuz duygular belli meridyenlerin akışını bozduğundan hastalanmak kaçınılmaz oluyor.
90 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.