İsmail Bozkurt kitaplarını, İsmail Bozkurt sözleri ve alıntılarını, İsmail Bozkurt yazarlarını, İsmail Bozkurt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Giderek umutsuzluğa düştü. İçinden ağlamak geldi. Doya doya, hıçkıra hıçkıra ağlamak... Ama onu da yapamazdı. Erkekti ve yetiştiği toplumda erkekler ağlamazdı. Kimsenin göremeyeceği biçimde içine, yüreğine akıttı gözyaşlarını.
Bu toprağın üzerinde gezerken nereye nasıl bastığının da farkında olmak zorundasın. Bu toprağın altında yatanlar üstünde kalanlara daima vasiyette bulunmuşlar ve "Sadece bizim ölümümüz sizi kurtarır. Sizden sonrakilerin de toprakta rahat yaşayabilmeleri için sizin de gözünüzü kırpmadan ölüme gidebilmeniz gerekir." Demişlerdir.
Uzun yıllardır bazen sinsice, üstü kapalı olarak, zaman zaman da açıktan yapılan yabancıları övme, kendimizi yerme ve aşağılama; Türk'ten başkasını büyük ve medenî, fakat Türk milletini küçük ve gayri medenî görme ve gösterme hastalığı son yıllarda açıkça "Türklüğü yok sayma", "Türk'ü hakir görme" ve hatta "Türk'e hakaret ve düşmanlık etme" cür'etkârlığına dönüşmüş; Türklüğü aşağılayıp olmadık iftira ve hakaretlerde bulunmayı, Türklüğü inkâr etmeyi kârlı ve itibarlı bir meslek haline getirmişlerdir. "Türk'üm" demek ırkçılık, kafatasçılık ve çağ dışılık, fakat başka bir millete mensubiyet ilericilik, çağdaşlık, hatta Müslümanlık olarak gösterilmeye çalışılmaktadır.