Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jacques Monod

8.1/10
17 Kişi
35
Okunma
12
Beğeni
1.203
Görüntülenme

Jacques Monod Sözleri ve Alıntıları

Jacques Monod sözleri ve alıntılarını, Jacques Monod kitap alıntılarını, Jacques Monod en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Herkesin bildiği üzere, istatistikler zekâ katsayısı (veya kültür seviyesi) ile çiftlerin ortalama çocuk sayısı arasında ters orantılı bir ilişki olduğunu gösterir. Buna karşın, aynı istatistikler eşler arasında zekâ katsayısı açısından çok güçlü doğru orantılı bir ilişki gösterir. Bu göreceli değerlere göre kendini en yüksek kalıtımsal gücü göre sınırlamaya çalışan elit bir tabakanın yavaş yavaş oluşabilmesini sağlayacak tehlikeli bir durumdur.
Sayfa 150Kitabı okudu
Temel biyolojik değişmez, DNA'dır. İşte bu yüzden Mendel'in geni, kalıtımsal özelliklerin değişmezliğini taşıyan araç olarak tanımlaması, Avery tarafından bunun kimyasal yollarla ortaya konması (ve Hershey tarafından kanıtlanması), daha sonra Watson ve Crick'in DNA'nın değişmezliğini çoğaltma yapısının temellerini bulup bizleri aydınlatması, hiç kuşkusuz biyoloji alanındaki gelmiş geçmiş en temel keşiflerdir.
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
Ne evren hayata ne de biyosfer insana gebeydi. Bizim milli piyango numaramız tuttu. Bir milyarı kazanmış birinin yanında, kendi halimizin nesi bize garip geliyor?
Efsanelerin ve dinlerin uydurulması, geniş felsefi sistemlerin inşa edilmesi, insanın saf bir otomatizm karşısında eğilmeden sosyal olarak yaşayabilmesinin karşısında ödediği bedeldir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
İnsanların bu mesajın anlamını tamamen kabul ettiklerinde, eninde sonunda binlerce yıllık rüyalarından uyanıp, bütün yalnızlıklarını ve uç derecedeki garipliklerini keşfetmeleri gerekecek. Artık bir Çingene misali yaşanması gereken yer olan Evren'in sınırlarında bulunduklarını bilecekler. Kendi müziğine sağır olan, tıpkı umutlarına karşı olduğu gibi acılarına veya suçlarına karşı da ilgisiz olan Evren'in sınırlarında.
Yakında
Modern toplumlar bilimin keşfettiği zenginlikleri ve güçleri kabul ettiler; fakat bilimin en derin mesajını dinlemediler, hatta kulak bile vermediler sayılabilir. Bu mesaj, gerçekliğin biricik ve yeni kaynağının açıklanması, etiğin temellerinin tamamen yeniden gözden geçirilmesinin zorunluluğu, animist gelenekle keskin bir kopuşun, "eski anlaşmanın" hepten terk edilmesinin ve yenisinin kurulmasının gerekliliğiydi.
İnsan Türünün gelişmesinin ve yayılmasının en azından belli bir aşamasından itibaren evrimi oluşturan bir etken olarak kabileler arası ya da ırklar arası savaş önemli bir rol oynamıştır. Belki de Neandertal insanın ani yok oluşunun sebebi atamız olan Homo sapiens'in yaptığı bir soykırım olabilir.
B öylece çevresine hükmeden İnsan'ın karşısında artık kendisinden başka ciddi bir düşmanı kalmamıştı. Bundan böyle insan türünde başlıca seçilim etkenlerinden biri kendi türü içerisinde ölümüne savaş olmuştur. Hayvanların evriminde son derece nadir karşılaşılan bir olgudur bu. Günümüzde aynı türden belirli topluluklar ya da ırklar arasında savaş, hayvanlar aleminde görülmez.
Reklam
Bilim'e borçlu olduğu tüm zenginlikie- rin keyfini sürerken, toplumlarımız bilimin kendisi tarafından kökten çürütülmüş değer sistemlerini yaşamaya ve öğretmeye devam etmektedir.
Evrende olması mümkün tüm olaylar arasından belli bir tanesinin a priori olarak gerçekleşme olasılığı sıfıra yakındır. Bununla birlikte evren var: Nasıl Dünya üzerinde hayatın yalnızca bir kere ortaya çıktığını kabul etmeye ya da reddetmeye hakkımız yoksa, ortaya çıkmadan önce, çıkma olasılığının nerdeyse imkansız olduğunu söylemeye de hakkımız yoktur.
Bugün bir bilim adamının yapıtının başlığında (ya da alt başlığında) "felsefe" sözcüğünü kullanması düşüncesiz bir davranış olurdu. "Felsefe" deyince bilim adamları şüpheyle yaklaşırlar, filozoflar ise olsa olsa bunu bir lütuf olarak karşılarlar.
Günümüzde birikmiş kanıtları tekrar gözden geçirmeniz gerekse de, bu görüş olgularla (özellikle kopyalama, mutasyon ve evrimin moleküler mekanizmalarıyla) en çok bağdaşan görüştür. Bunun kesinliğini bilsek de evrimin bütününü dolaysız, sentetik ve sezgisel olarak anlamakta güçlük çekiyoruz. Mucize "açıklandı"; ama bize hala mucizevi görünüyor. Mauriac'ın da yazdığı gibi: "Bu profesörün anlattıkları biz şu zavallı Hıristiyanların inandıklarımızdan çok daha inanılmaz."
Sayfa 129Kitabı okudu
DNA kodundaki bir harfin diğerinin yerini alması gibi tam zamanında oluşan basit bir mutasyon, geri döndürülebilirdir. Kuram bunu öngörür ve deneyim bunu kanıtlar; fakat birbirlerine çok yakın olsalar da iki farklı türün oluşmasına neden olan tüm hassas mutasyonlar, başta mutasyona uğramış türde meydana gelip biriken çok sayıdaki birbirlerinden bağımsız mutasyonlar silsilesinin bir sonucudur ve bunlar, cinsel birleşmenin yarattığı "genetik akış" sayesinde hep rastgele birbirleriyle kesişip, eşleşirler. Bu olgu, onu meydana getiren bağımsız olayların çokluğu yüzünden iststiksel olarak geri döndürülebilir değildir.
Sayfa 117Kitabı okudu
40 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.