Jacques (Lucien) Monod (d. 9 Şubat 1910, Paris - ö. 31 Mayıs 1976, Cannes, Fransa), Fransız biyokimya bilgini.
Genlerin enzim bireşimini yönlendirerek hücre metabolizmasını düzenleyişini aydınlatan çalışmalarıyla 1965 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü François Jacob ve André Lwoff ile paylaşmıştır.
Ayrıca Monod Le Hasard et la nécessité (1970; Rastlantı ve Zorunluluk) adlı uzun denemesinde yaşamın kökeni ve evrim sürecinin olasılıklara dayanan çeşitli imkânların dahilinde oluştuğunu ileri sürdü.
II. Dünya Savaşı sırasında Nazilere karşı direniş gösterdi, French Forces of the Interior organizasyonlarını örgütledi.
Tum dinler, nerdeyse tum felsefeler, hatta bilimin bir kismi, insanligin, kendi var olmasinin zorunlu olmamasi durumunun yarattigi caresizlige karsi gosterdigi bitmek bilmeyen ustun cabasinin taniklaridir.
Eski anlaşma feshedilmiştir; insan içinde rastlantısal olarak bulunduğu Evren’in devasa umursamazlığında yalnız olduğunu en sonunda biliyor. Kaderinin veya ödevinin herhangi bir yerde yazılı olmadığını da. Krallık veya karanlıklar arasında seçim yapacak olan artık odur.
Bu manada seçilimle oluşan evrim, zamanda yolculuk makinesi gibi bir şeye benzer; çünkü mikro ölçekli devasa rastlantı deposunda yer alan sonsuz olasılık arasında ender ve değerli
olan aksaklıkların seçimiyle ortaya çıkar.
Efsanelerin ve dinlerin uydurulması, geniş felsefi sistemlerin inşa edilmesi, insanın saf bir otomatizm karşısında eğilmeden sosyal olarak yaşayabilmesinin karşısında ödediği bedeldir.
"Her şey deneyimden gelir; ancak bu, her bireyin her nesilde tekrarladığı gerçek deneyimden değil, bunun yerine türün tüm atalarının evrim süreci boyunca biriktirdiği deneyimden kaynaklanmaktadır."
Bruce Albert'in Hücrenin Moleküler Biyolojisi adlı bir kitabı vardır. Bir ders kitabı olarak neredeyse bütün akademik çevrelerden kabul görmüştür. Ve sanırım, her dile de çevirisi vardır.
Türkiye'de bu kitabın çevirisine katkıda bulunmuş kimselerden biri o dönem derslerimizden birinde hocaydı. Ve kitapta bazı ilginç çeviri örnekleri
Jacques Monod'un bu kitabı sadece biyoloji felsefesi yapmaz, aynı zamanda günümüze de ışık tutabilen bir bilim felsefesi içerir. Sosyoloji, tarih gibi pek çok disiplinle etkileşime geçmiş bu kitap beni aydınlattığı kadar zorlamıştır da. Bilim ve doğa felsefesine başlayacaklar bu kitabı okumadan bilim ve felsefe yapmamalıdır diye düşünüyorum. İyi okumalar <3