Jak Deleon Gönderileri
Jak Deleon kitaplarını, Jak Deleon sözleri ve alıntılarını, Jak Deleon yazarlarını, Jak Deleon yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Taptığım Putlarım Bunlardır
Aşağıda bir liste vereceğim.
Bu kişiler benim için idoldür, puttur, birlikte ortak koşarım.
2700 küsür okumadan sonra hala bir kitabını gördüğümde heyecanlandığım ve okumak istediğim yazarları listeye koydum. Okumadıklarımı koymadım, bir sıralamaya göre yazmadım.
Aynı zamanda tavsiyelerimdir, buyurun:
KURGU:
Gittim baktım şıkır şıkır Balıkpazarı
Üç tek attım sarhoş oldum ayak üzeri
Üç doluya üç tanecik badem şekeri
Top çiçeğim deste gülüm
Canım İstanbul'um.
Sayfa 27 - Oktay Rifay
"mâni oluyor hâlimi takrire hicâbım"
Sayfa 154
Hem İstanbul'a hem sevgiliye ithaf edilebilecek alıntılar:
İyi, güzel de, hani benim eski Bebek'im?
Sayfa 134 - yo yo, sarhoş değilim.
Şehrin vaziyetine bakıp, düş gücünüzü özgür bırakarak:
Galata'dan tekerlekleri demir çeperli bir faytonun kalkarak Ortaköy'e doğru yol aldığını, tavanı işlemeli "kupa"nın içinde oturan Fatih Sultan Mehmet ve İmparator Konstantinos'un (biri kaybettiği, biri de fethettiği şehrin günümüzdeki "hal-i pür melâl"ine bakarak) "ah ah, mirim, ne olacak bu İstanbul'un hâli?" şeklinde serzenişte bulunduğunu tahayyül edebilirsiniz...
Sayfa 129 - nerede kaldı deniz müzesi?
"marifet iltifata tabidir"
Sayfa 128 - mecelle maddesi tadında.
Şayan-ı dikkat isterim mirim, [...] "restaurant" değil, "ristorante" ne de olsa serde İtalyanlık var.
Sayfa 128 - Dedemden kalan; fotoğraf albümü ve İtalyanca sözlük.
Bizim barlarımız (biraz cafe biraz meyhane) kendilerine özgü bir İstanbul atmosferi taşır.
Sayfa 126
Fotoğraf değil fotografi diyor Müştak Bey.
Sayfa 102 - İstanbul Beyefendisi | "Bebekli misiniz efendi oğlum? Ben Bebekliyim. Ama bugün herkes Bebekli, öyle değil mi efendi oğlum?"
Beyoğlu:
Sanki tiyatrodasınızdır da her dakika dekorlar değişmektedir. Yahut da dünya milletlerinin giyinişi hakkında bir film seyrediyorsunuzdur.
Sayfa 101
"Bütün sevgime karşılık, hep yaşayacaklar, hiç ölmeyecekler sanarak, kadirlerini o zaman tam bilememiş olduğumu sonraları yana yana anladığım, o eski zaman kahramanları kadar derin ruhlu, tarihi tablolardaki figürler gibi soylu ve renkli, nesli tükenmiş ve bir gelinmez diyara gitmiş ustalarım."
Sayfa 98 - Çelik Gülersoy
Tek başıma çayımı içerken, benim gördüklerim karşımdan geçenler değildir, sessizce ama artık konuşmadan, gelip yanıma oturanlardır.
Sayfa 98 - Çelik Gülersoy
"Kimisi büyük bir senfoni orkestrası. Kimisi oda müziği topluluğu. [...] Zaten büyük kent tümü ile sonsuzcasına bir senfoni çalar gibidir."
Sayfa 94 - Cahit Kayra
"Kentler de somut biçimlere dönüşmüş çok boyutlu kitaplar gibidir ve kitaplıklar büyük kentlerde doğar ve gelişir."
Sayfa 94 - Nurettin Sözen