Romancı ve Kafka üzerine çalışmalar yapan bir akademisyendir. A White Merc with Fins, White Powder Green Light, My Little Armelite ve Speak for England adlı romanların yazarıdır. Hawes, Oxford'da lisans eğitimini sürdürürken, Kafka'nın Şato romanının orijinal müsveddelerini inceleme fırsatı bulmuştu.
İngilizler, Alman Hansa tüccarlarına Esterlings yani Doğulular diyorlardı. Ve onların isimleri güvenilir bir para birimini temsil ediyordu: Pound Sterling.
Almanya ve Avrupa tarihine ilgi duyan biri olarak uzun zamandır, okumak istediğim bir kitaptı.
Bu kitapla ilgili söylenebilecek en önemli şey ibn-i Haldun'un sözüyle "Coğrafya kaderdir." Almanya tarihinin ilk çağlardan günümüze kadarki yolculuğuna tanık olacaksınız. Kavimler göçünden sonra Roma İmparatorluğu'nun doğusunda Ren Nehri ile Elbe nehri arasında neredeyse 2000 yıldır bulunan bir devlet.
MÖ 58 yılında Galya'nın, şöhret edinmek ve borçlarını ödemek amacıyla bir fetih savaşı çıkarmak için kıvranan yeni valisi Jül Sezar onlara bir isim verdi; Germani…
Slavlar MS. 982 Almanları püskürttü.
Almanlar 1147’de bir kez daha denediler.
Oder nehri'ne kadar Slavların yerini almayı başardılar.
Töton şövalyeleri 1410’da Polonyalılar tarafından ezilene kadar ilerlediler.
Prusya 1525'te Romaya karşı bir isyan eylemi olarak Polonya süzerenliği altında doğdu.
1814 de Rusya'nın bir uydusu olan prusya bir delilik nöbeti geçirdi çok güçlendi.
İsveçle savaşarak ün kazandı(meşhur prusya venilmezligi başladığı savaş)
Batı Almanyanın birleşme yeteneksizliği prusyanın 1866'da tek büyük bir savaşın ardından onları ele geçirmesini sağladı.
Prusya 1870’de Fransa’yı ezdi. Mücadele 1945’de doğu Elbiya'nin ebediyen kaybedilmesi, Rus kolonisiyle son buldu.
1991 yılında başkent Bonn'dan Berline taşındı.
Öncelikle kitabın daha yüksek bir puanı hak ettiğini düşünüyorum.
Kitap adından da anlaşılacağı üzere Almanya'nın tarihini anlatıyor. Türkçede bu tarz kitaplar pek olmadığı için ülkemiz açısından müstesna bir kitap diyebiliriz. Kitabın başında Romalıların barbar Germenleri dize getirmek için verdiği uğraşları görüyoruz. Germen yani Almanlar
2021’i hayatımın “Kafka yılı” ilan ederek zorlu olduğu kadar heyecan verici bir serüvene atılmaya karar vermiştim. Aslında James Hawes’in bu kitabı, serüvenimin başlangıç noktası ve Kafka hakkında sahip olduğum tüm klişe bilgileri alt üst ederek bu macerayı daha da ilginç bir hâle getirdi.
Kafka hakkındaki efsanelerin ( mesela: kafka’nın vasiyetnamesi bütün yapıtlarının yok edilmesini emreder. Kafka’nın üslubu gizemlidir, saydam değildir. Kafka’nın Yahudi oluşu yazdıklarını anlamak için önemlidir.) Ardında yatan gerçekleri, Kafka’nın hiç bilmediğim yönlerini öğrendim. Fakat şunu da öğrendim ki eserleri okurken Kafka’nın babasını, Fellice Baker’i, Goethe’yi, Yahudi katliamını, Kafka’nın pornosunu... Hepsini unutmalıyım. Sadece esere odaklanmalıyım.
Her şeyden önemlisi, hayatımı mahvetmeden önce -belki çoktan geç kalmışımdır- neden Kafka okumam gerektiğini öğrendim.
Bu arada Kafka’yla yeni tanıştığım sanılmasın lütfen. “Dönüşüm, Dava, Şato, Amerika” gibi başyapıtlarıyla birlikte yazdığı birçok kısa hikayeyi ve hatırı sayılır ölçekte mektubu da okudum 10-15 yıl önce. Yine de onun hakkında bilmediğim bir çok şey varmış ve yeniden, bambaşka bir kafayla Kafka külliyatını bu kez kronolojik olarak okuyorum. Çoğu tamamlanmamış olmasına rağmen eserleriyle tüm dünyayı etkileyen bu adamı tanıyın, hayatınızı mahvetmeden önce...