Müslüman toplumunda, kadının kendi gerçek adiyla çağrıldığı bile ederdi. Yaşamı boyunca, en yakın dost ve akrabaları tarafından bile, babası, kocası ya da oğlunun adıyla çağrılıyordu, örneğin 'Abdul'un annesi' gibi. Kendi adı önemsizdi ve pek ender söyleniyordu, çünkü kadın toplumdaki yerini ailesinin erkeklerine borçluydu.