En Eski Jeffrey Weeks Sözleri ve Alıntıları
En Eski Jeffrey Weeks sözleri ve alıntılarını, en eski Jeffrey Weeks kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yıllardır süren cinselliği "gizemlerinden arındırma"
girişimlerine ve Batı dünyasında son yüzyılda bir hayli rağbet
gören -veya suçlanan- "liberalizm" ve "özgürlük" kavramlarına
rağmen, birçok insan için -özellikle kendilerini ahlak bekçisi ilan
etmiş kişilerde- erotizm hala akut etik kaygı ve kafa karışıklığına
neden olmaktadır.
Aynı zamanda cinselliğin hareketliliği, bukalemun gibi farklı
birçok kılık ve biçime bürünebilme yeteneği (bu nedenle bir kimse
için sıcaklık ve cazibe kaynağı olan bir şey, bir başkası için korku
ve öfke kaynağı olabilir) cinselliği kültürel etkilerin ve dolayısıyla
toplumsal, kültürel ve politik sınıfların kılavuzu haline getirir. Bu
yüzden, özellikle 19. yüzyıldan itibaren cinsellik sert ahlaki tartışmaların merkezindedir: Geleneksel ahlak kuramcıları (çeşitli
dinsel mezheplere mensup olan veya hiçbir dine mensup olmayan
ahlak kuramcıları) ve reformcular arasında; cinsel kısıtlama yanlıları ile cinsel özgürlüğün savunucuları arasında; erkeğin üstünlüğünü savunanlar ve feministler arasında; "geleneksel değerlerin"
destekçileri ile cinsel kısıtlamaya ve eşitsizliğe karşı çıkan radikal
gruplar arasında.
cinselliğin eleştirilere maruz kalması
Cinsellikle ilgili tartışmaların ana kuralı değişti. Bu kurallar
artık Batı'nın garip takıntısı gibi değil cinselliğin güç, iktidar ve
direnişle ilişkilendiği Küresel Güney'in de sorunudur.
Cinselliğin ne olması gerektiğine ve ne olabileceğine dair karar
vermeden önce, cinselliğin eskiden ve şu anda ne olduğunu bilmemiz gerekir. Bilmek kolaydır ama pratik daha zordur. Hepimiz
"doğru cinselliğin" ne olduğuna dair kendi fikrimize o kadar çok
bağlıyız ki bizden öncekilerin arzuları bir yana, en yakın çağdaşlarımızın cinsel ihtiyaçlarını ve davranışlarını nesnel bir şekilde
anlayamıyoruz. Önyargılar, farklı bir cinsel hayat sürmenin yollarını ve farklı cinsel kültürlere değerlerini görünmez kılar
İlk olarak, "cinsler" arasında keskin
bir ayrım ve kutuplaşma, çıkar karşıtlığı ve hatta hassas "cinsiyet savaşı" olduğuna dair süregelen bir varsayım bulunmaktadır.
Erkekler erkek, kadınlarsa kadındır; kadınlar Venüs'ten ve erkekler
Mars'tandır - bu da heteroseksüelliğin baskın yapısında bulunan
"doğru"dur ve bu doğrunun dışındaki her şey eksiktir.
İkinci olarak, cinselliğin gizemli biçimde cinsel organlarda (özellikle erkeklik organlarında) bulunan çok kuvvetli bir doğal güç, "biyolojik
bir zorunluluk'' olduğuna ve bir çığ gibi önüne gelen her şeyi silip
süpürdüğüne (en azından erkeklerin durumunda) ve bir kanyon
üzerinde ortaya çıkan bir gökkuşağı gibi ayrımları birleştirdiğine
inanılmaktadır.
sonunda olması gereken
Günümüzde farklılıklara çok daha toleranslıyız. Erkek ve kadın,
erkek ve erkek, kadın ve kadın arasındaki ilişkiler tekrar değerlendirilmektedir. Ancak eski cinsellik dünyası görüşü kültürümüze,
etrafımızdaki havaya derinden işlemiştir.
Cinsellik bilimi olmaksızın, efsane ve hurafelerin daha fazla esiri olurduk.