1983 doğumlu Jennifer Rush kocası ve iki çocuğu ile Michigan Gölü kıyısında küçük bir kasabada yaşıyor. Küçüklüğünde bir Mısırbilimcisi olmak istiyordu, ama çölden nefret ettiğini farkettikten sonra yazar olmaya karar verdi. Dördüncü sınıfta ilk yazarlık ödülünü kazandı (ödül bir Mickey Mouse kalemiydi ) ve o zamandan beri hikayeler üretiyor. Boş zamanlarında, okumayı, Photoshop'u ve bol kafein tüketmeyi sever.
Sanki o demirden bir bloktu ve ben de ona doğru gitgide daha çok sürüklenen, manyetik alanlarımızın iletişime geçeceği o kaçınılmaz anı bekleyen bir mıknatıstım.
Her Şeyi Unutmaya Zorladılar. Ama Asla Unutmayacaklar Kendine bile güvenemediğinde, kime inanabilirsin? Anna'nın hayatı sırlarla kuşatılmıştır. Babası Şube'nin son projesi için, çiftlik evlerinin altındaki laboratuvarda, genetiği değiştirilmiş dört çocuğu gözlemleyip üzerlerinde çeşitli testler yapmaktadır. Ciddi mizaçlı Nick, neşeli
Açıkçası kitabı okurken basit bir şekilde ilerleyişi o şekilde devam edecek hissi uyandırdı. Ama öyle olmadı. Gerçekten sonlara doğru beni şaşırttı. Onun dışında yazı dili herkes tarafından okunabilirdi.
Sadece beklediğimin bir tık altında olduğu için 9 puan verdim.
Bir adım atıp durdu ve beni kendine çekti. Parmağının nazik bir dokunuşu ile çenemi kaldırdı. Aramızda yalnızca birkaç santimlik bir boşluk kalmıştı. Kar yüzümde eriyordu. Rüzgar artık o kadar soğuk gelmiyordu.
"Tadını alabilirsin?"
Aramızdaki boşluk kapandı. Dudaklarını benimkilere bastırdı.
Amnezi serisinin ikinci kitabını şimdi bitirdim ve düşüncelerim tazeyken hemen bu incelemeyi yazıyorum.
öncelikle, maalesef kitapta yine çok fazla çeviri ve yazım hatası vardı ve bu okumayı çok zor kıldı. gerçekten çok zorlandım okurken ve çoğu cümlede doğru mu okuyorum yoksa cümlede hata mı var diye sorguladım.
bu sıkıntı dışında kitap akıcıydı