Bay Laing’in akıl hastası olmadığı halde çocukluğundan itibaren önce ailesi tarafından sonra da gönderildiği bakımevi ve akıl hastaneleri tarafından nasıl bir şiddet içinde var olma mücadelesi verdiğini okumak tüyler ürperticiydi. Hayatı boyunca bir evinin olmasını, özgür olmayı, sevmeyi ve sevilmeyi hayal eden bu çoğumuzdan akıllı adamın yaşadıklarını okudukça kimbilir nice hayat böyle mahvolmuştur veya mahvoluyordur diye düşünmemek elde değil.
Sistem içindeki güçleri tanımanın, onlarla mücadele ederken hem boyun eğmenin hem de sisteme karşı birey kalabilmenin önemini ve zorluğunu vurucu bir dille ifade etmiş Laing.
!Spoiler alarmı!
Tecavüz sebepli bir eşcinselliğin de anlatıldığı yaşam öyküsünün sonunda Laing’in 57 yaşında da olsa evleneceği kadınla tanışması ve mutlu olması mutlu etti kitabın sonunda. Umarım şu anda istediği gibi bir işe kavuşmuş ve çok mutlu yaşamıştır ya da yaşıyordur geri kalan ömrünü.