Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Joan M. Farrell

Joan M. FarrellŞema Terapi yazarı
Yazar
8.8/10
6 Kişi
55
Okunma
2
Beğeni
712
Görüntülenme

Joan M. Farrell Gönderileri

Joan M. Farrell kitaplarını, Joan M. Farrell sözleri ve alıntılarını, Joan M. Farrell yazarlarını, Joan M. Farrell yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Duygusal yoksunluk yaşayanlar : - Duygusal olarak ihtiyaçlarını karşılamak adına çevresinden bunu sakınır. - İkili ilişkilerde samimiyetten kaçınır. - Duygusal davranır ve sosyal çevresinin taleplerini ihlal olarak algılar. Utançlık Yaşayanlar : - Kendini sosyal çevresinden daha aşağı görür. - Kendini ifade etmekten kaçınır ve asıl düşüncelerini başkalarının anlamasına izin vermez. - Eleştireldir ve eleştirilmemek için mükemmel görünmeye çalışır. Sosyal izolasyon/Yabancılaşma yaşayanlar : - Sosyal ortamlarda insanlarda yalnızca ortak noktalarını ararlar. - Sosyallikten kaçınır ve sadece sosyal gruplar içerinde yer alabilir. - Sosyal gruplar içinde gizlenme şansı bulur.
Aşağıda duygusal mizacın bazı boyutları yer almaktadır. Hipotez büyük ölçüde doğuştan gelebilir ve tek başına psikoterapi tarafından değiştirilemez olabilir. Kararsız - Tepkisiz Distimik - İyimser Kaygılı - Sakin Takıntılı - Dikkati dağılabilir Pasif - Agresif Asabi - Neşeli Utangaç - Girişken
Hipotez: Bir boyut varsa öteki kesin vardır.
Reklam
Şema tedavinin hedefinde kolayca fark edilebilen sorunlar vardır. Bu sorunları yaşayan hastalar genellikle şunlarla karşı karşıyadır: - Kronik ve yaygın belirsizlik - Yaşamın büyük bölümünü mutsuzluk - Uzun süreli aşk ilişkisi yaşayamamak - Hayatı anlamsızca deneyimlemek Bunlar çok geniş olgular ve tanımlanması zor yaşam temalarıdır. Genellikle hedef alınması kolay değildir. Bu nedenle Şema terapi sadece bu alana odaklanmaktır.
''Yaşadığınız her modun mesafesini belirleyin ve onu gözlemleyin. Çünkü kavramsal olarak mod, ayrı bir kişilik yapısını ifade eder.''
''Hastalar kaçınma yolunu bir başa çıkma tarzı olarak kullandıklarında, durumlarını düzenlemeye çalışırlar. Ancak sorun hiçbir zaman yok olmayacak şekilde yaşar. Böyle durumlarda aşırı içki içebilir, uyuşturucu kullanabilir, rastgele seks yapabilir, aşırı yemek yiyebilir, kompulsif bir şekilde temizlik yapabilir, uyarılma ya da işkoliklik gözlemlenebilir.''
''Anılar bize her zaman acı verici bir deneyimin belli birtakım anıları biçiminde gelmezler. Bazen yalnızca anının duygusal kısmını alırız ve geçmişteki hangi durumla ilişkili olduğunu bilmeyiz.''
Reklam
Anılar bize her zaman acı verici bir deneyimin belli birtakım anıları biçiminde gelmezler. Bazen yalnızca anının duygusal kısmını alırız ve geçmişteki hangi durumla ilişkili olduğunu bilmeyiz.
Çocukluk anılarımız şu anda oluşmamaktadır; aslında, çocukluk olaylarımızla bağlantılı algılar, duygular, görüntüler, sesler ve düşüncelerden sakladığımız imgelerdir. "Şu anda olmakta" anlamında "gerçek" olmasa da onları aklımıza getirdiğimizde, şu anda oluyorlar gibi hissedebiliriz ve duygusal acıya yol açabilirler. Imgelemede, hakettiğiniz koruyucu, kuvvetli "Iyi Ebeveynin" orada olması durumunda neler olabileceğine ilişkin kendi imgenizi oluşturup acı veren anıların sonunu değiştirebilirsiniz. Tıpkı hepimizin olumsuz çocukluk anılarımızın tekrar canlanması ile acıyı ve korkuyu tekrar yaşamamız gibi, "yeni son" deneyimi ile imgelemede rahatlama, koruma ve ilgiyi de yaşayabiliriz. Zihnimiz, bir slayt makinesi gibi çalışıp, farkındalığımızın perdesine ardı ardına görüntüler yansıtır
Sayfa 368Kitabı okudu
Kendine-uygulama imgesel yeniden yazma deneyimime dayanarak, danışanlarımı kayıpları hakkında ağlayarak yas tutma konusunda gerçekten cesaretlendiriyorum çünkü onlara bir noktada duracaklarına ilişkin güvence verebiliyorum. Genelde danışanlar (ben de dahil) eğer bir kez ağlamaya başlarlarsa bir daha duramayacaklarından korkuyorlar.
Sayfa 367Kitabı okudu
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.