Wittgenstein'in hayali cemaatinde herkesin "kutuda bir böceği" olması gibi, insanlar kendilerini dinleyecek birine öznel deneyimlerinden bahseder, her birimiz diğer insanın acısının (ya da böceğinin) kimseninkine benzemediğini kesinlikle bilsek bile. Bu belirsizliğe rağmen, acı sonsuz derecede paylaşılabilir olmayı sürdürür.