Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

John D. Barrow

John D. BarrowEvrenler Kitabı yazarı
Yazar
8.0/10
23 Kişi
71
Okunma
7
Beğeni
1.596
Görüntülenme

John D. Barrow Sözleri ve Alıntıları

John D. Barrow sözleri ve alıntılarını, John D. Barrow kitap alıntılarını, John D. Barrow en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayatın ironisi, ileriye dönük yaşanması, ama geriye dönük anlaşılmasıdır. S0REN KIERKEGAARD
Sayfa 43
Bazı kozmologlar, bir başlangıcı olan modeller ararlar ve başlangıcın belirleyici niteliklerini matematiksel olarak ifade etmek isterler. Başkaları ise, bir başlangıç öngörülmesini, teorinin ekstrem koşullar altında iflas etmesi olarak algılarlar ve gravitasyon teorisini bir şekilde değiştirerek bunu önlemeye çalışırlar. Onlara göre, zamanın başlangıcındaki tekilliği (singularity) ortadan kaldıran bu değiştirilmiş teori daha iyidir. Buna karşı, evrenin tekil başlangıcını onun yapısının önemli bir öğesi olarak gören, Roger Penrose gibi fizikçiler de vardır. Onlara göre bu öge olmasaydı, evrenin tanımlayıcı niteliklerinin bazılarını göremezdik.
Sayfa 248
Reklam
"Hiçbirşey imkânsız değildir, Bay Gavin. Bazı şeylerin olma olasılığı daha düşüktür sadece."
Gökbilimciler, çeşitli fizik sabitlerinin evrende yaşamın varlığına olan duyarlılığına giderek alıştılar. Evrenin genişleme hızındaki ufak değişimlerin yaşam için önemli sonuçlar doğurmuş olması gibi, doğa kuvvetlerinin büyüklüklerindeki ya da temel parçacıkların kütlelerindeki değişimler de yıldızlar ya da atomların varlığına son vererek kozmik tarihin rotasını değiştirebilir.Fizik sabitlerinin ve evrenin yapısının yaşama duyarlılığı üzerine düşünceler "antropik tezler" diye adlandırıldı. Bunlar bazen gözlediğimiz evrenin yaşamın evrilmesi için uygun bazı özellikler için bir "ince ayara" tabi tutulduğu tezlerine yol açtı. Bazı sabitlerde küçük ölçekli değişiklikler, atomların ya da yıldızların oluşması ve biyokimyasal karmaşıklığın evrimi için kozmik fırsat penceresinin kapanması demek olurdu.
Sayfa 267Kitabı okudu
"Hırs, dikat dağıtma, çirkinleştirme ve alaycılık aritmetiğin farklı dallarıdır." Lewis Carrol
Aristoteles'in Evren Modeli
Gökte görülen cisimleri ve hareketlerini açıklayabilmek için Aristoteles, soğan zarları gibi iç içe yerleştirilmiş saydam kristal küreden oluşan karmaşık bir yapı önerdi. Kürelerin merkezinde dünya vardı ve dünya da Aristoteles'in çevresinde gördükleriyle bağdaştırması hayli zor olmasına karşın bir küre olarak düşünülmüştü. Gözlenen gökcisimlerinin her biri, farklı hızlarda dönen bu kristal kürelerden birine bağlıydı. Bunların aralarında da gezegenlerin hareketlerini taşıyan fazladan birtakım küreler vardı . Bu yolla Aristoteles hem gözlemleri açıklayabiliyor, hem de ileride gözlenebilecek yeni şeylerin öngörüsünü yapabiliyordu. Modern bir kuramınkini andıran birçok özelliğinin yanı sıra kabul edilemeyecek olanlar da vardı. Aristoteles'in tasarımında en dıştaki yıldız küresi maddi şeylerin var olamayacağı manevi bir yerdi. Gördüğümüz her hareket bu yerin sınırında bulunan ve en dış kürenin dönmesini başlatan bir Baş Hareketçi tarafından tetikleniyor. Dönüş daha sonra sırayla iç kürelere aktarılıyor; ta ki tüm kozmos mükemmel bir döngü hareketi içinde oluncaya kadar. Farklı kürelerin farklı dönüş hızlarıyla oynanarak gece gökyüzünün özelliklerinden birçoğu açıklanabilir
Reklam
Kimin için, 2 + 2 = 5 dir; kimdir varlığının sonu gelmeyen;kim mantık yasalarına bağımlı değildir? Kuşkusuz bazı şeyler olanaksız olmalıdır; yoksa kaos ve çelişki kapıdadır.
Sayfa 14 - Sabancı Üniversitesi
"Zor sorulara yanıt veremeyen bir ırk önce hesaplama yeteneğini yitirir, ardından yok olup gider."
Kendi beynimizi, yanılabilir bir "doğal" zeka biçimi olarak görürken, bilgisayarların "yapay zeka" haline gelerek "zeka"ya en kusursuz biçimini verebileceğini düşünürüz. Oysa yapay zeka dediğimiz şey, kendi güçsüz beynimizden çok hızlı ve çok daha az yanılgı payıyla elektronik bir ortamda çalıştırılabilecek kamaşık bir matematiksel algoritmadan başka bir şey değildir.
Kopernik Devrimi
Mikolaj Kopernik genel olarak bir devrimci, insanlığı evrenin merkezindeki tahtından indiren adam olarak bilinir. Gerçekse daha karmaşık ve daha az dramatik bir hikaye olarak ortaya çıkıyor: Olduysa bile, zoraki bir devrimci olduğu kesin. Kopernik'in ünlü kitabı olan De revolutionibus orbium coelestium (Göksel Kürelerin Devinimleri Üzerine) basılmak üzere matbaaya 1543 yılında, ölümünden kısa süre önce verilmiş ve fazla yankı uyandırmamıştı. Fazla sayıda basılmamış ve basılanların da pek azı okunmuştu . Ancak zaman içinde Kopernik'in perspektifi, evrene bakışımızın geçirdiği dönüşüm için çıkış noktası oldu. Sonunda da Ptolemaios'un, merkezinde dünyanın bulunduğu bir gezegenler sistemi tablosunun yerine bugün de geçerliliğini koruyan güneş merkezli modeli yerleştirecekti. On altıncı yüzyılın başlarında matbaacılıkta kaydedilen ilerlemeler, Kopernik'in kitabının, şekillerin metinde sözü edilen yere yerleştirilerek basılabilmesini sağlamıştı. Bu şekillerden en ünlüsü güneş sisteminin, güneşin merkezinde olduğu basit bir modelini gösteriyor. En dıştaki daire, güneş sistemimiz dışındaki "sabit yıldızların hareketsiz küresi"nin sınırını işaretliyor. Öteki altı dairenin her biri de o zamanlar bilinen altı gezegenin güneş çevresindeki dolanımları için bir hareket küresini gösteriyor. Bunlar üzerinde dıştan içe doğru Satürn, Jüpiter, Mars, dünya (bitişiğinde hilal şeklinde ayla birlikte), Venüs ve Merkür sıralanıyor. Hepsi, merkezdeki güneş (Sol) çevresinde dairesel yörüngeler izliyorlar. Ayın da dünya çevresinde dairesel bir yörünge izlediği düşünülüyordu.
140 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.