Kendinize hedefler koyun, yiüksek ve ulu hedefler, sonra da bunları gerçekleştirmeye çalışmaktan helak olun! Ben, muazzam ve imkânsız olanın peşinden gitmenin uğrunda
ölmekten daha iyi bir yaşama amacı bilmem.
Hiç kuşkusuz bugün 2022 yılının bana hissettirdiği en güzel gün. Üzerimdeki hiçbir kitabı tamamlayamama toprağını attığım gün. Odaklanıp bir yolda ilerlemeyi beceremediğim aylar sonucunda beni varış noktasına ve aslında yeni başlangıçlara
John Kaag çok fazla övgü hak ediyor. Bir kitap nasıl olur da bitmemek için aklımda oyunlar kurar? Çok nadir kitaplarda bu hisse kapılırım ve hepsi de olay örgüsü ön planda kurgu kitaplardır. Bir felsefe kitabı, düşünceye böylesine kaptırıp götüren bir yazar benim bu yılki en özel değerim oldu. Heyecanlı, mutlu ve umutluyum.
... ve üniversiteye istifa mektubunu sunar, hayatının on yıllık, insanoğlunun ise yüzyıllarca etkileneceği o periyod başlar. Nietzsche bu süreçte çok daha sade bir hayat yaşar. Genelde yürür, yürürken de aklıyla yazar.
Yani Nietzsche çalışmak için yürümek zorundadır. Çünkü söylemine göre; (..) duvarların arasında hapsolmuş, sandalyelerine çakılıp kalmış yazarların kitapları obezdir, ağırdır.'' yürüyerek kendi bilincini özgür kılan Nietzsche, başka düşüncelerin esiri olmaktan kurtulduğu gibi insanlardan da kurtulmaktadır. Çünkü yürüyerek dünyada kendi evrenini yaratıp, kendi yaşam alanını çizer insan ona göre.
Yürüyerek doğaya döner Nietzsche. Şehirden çıkıp artık doğayla içiçe kaldığında 1881 yılı ibareli şöyle bir notu bırakır bize; ''Deniz ve alabildiğine gökyüzü! Bunca zaman ne diye işkence etmişim kendime!''
John Kaag Nietzsche'yi anlatırken soru soruyor bolca. Zor sorular. Kendi olmak üzerine çıkılan yolda ne kadar kendin olabildiğine, seni kendin olmaya dair neyin kısıtladığını farketmeni sağlayan rahatsız edici sorular.
Belki bir gün bir atın boynuna kafamı dayayıp ölenin aslında ben olduğumu söyleyeceğim.
Bir filozofun kendini bulma yolculuğunda bir başka filozofu anlamaya çalışarak kendi tekamülünü bina etmesi ne güzel!.
Kendisi de bir filozof olan yazar John Kaag, Nietzsche aforizmalarının en unutulmazı olan ve insan benliğinin özündeki daimi çelişkiyi en kestirme yoldan ifade eden "kendin ol!" çağrısının peşinde kendini bulma
Nietzsche ile yürümek .. İsmi ile müsemma bir kitap olduğunu söylemeye ne hacet :) ucundan bucağından ilgi duyanlar için felsefi olguları işleyen, insanı başını ellerinin arasına alıp “kendi gibi olmak” üzerine düşünmeye sevkeden “otobiyografi, biyografi ve seyahatname” karması .. Kitabın yazarı, Nietzsche’nin yürüdüğü yolları arşınlamak üzere uzunca bir yola koyulmuş sevimli bir filozof. Nietzsche yi dolaysıyla felsefesini daha yakından tanımak, eserlerini anlamak için bir yol arkadaşı, dahası Arthur Schopenhauer, İmmanuel Kant, Herman Hesse gibi özel insanların hayatlarından, eserlerinden de küçük kesitler bulacağınız bir kitap, konuya ilgi duyanların severek okuyacağı bir dil ile yazılmış, ve muntazam güzellikte çeviri yapılmış, bir an bile sıkıldığımı hissetmedim.. “Niçecigiller kitap dostlarıma” :) keyifli ve verimli okumalar dilerim.