Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

José María Sison

José María SisonFilipin Toplumu Devrimi yazarı
Yazar
9.5/10
2 Kişi
4
Okunma
0
Beğeni
317
Görüntülenme

Hakkında

Filipin Komünist Partisi'ni kuran ve felsefesine Maoizm unsurları ekleyen bir Filipinli yazar ve aktivist. Marksizm-Leninizm-Maoizm teorisini Filipin tarihine ve mevcut koşullara uyguladı.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Cabugao, Filipinler, 8 Şubat 1939

Okurlar

4 okur okudu.
7 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
YARI-PROLETERYA
Yüksek oranda işsizlik oranı, yarı-sömürge ve yarı-feodal bir ül- kenin temel bir özelliğidir. 37 milyonluk nüfusuyla Filipinlerde üç milyon işsiz ve yedi milyon üretim dışı bir yedek emek ordusu bu- lunmaktadır. Gerici hükümet, işsizlik durumuna ilişkin doğru olma- yan rakamlar yayınlarak bu gerçeği gizliyor. Yapay olarak, yarı-pro- letaryaya ait
Sayfa 193Kitabı okudu
ABD hükümetinin ajanları olan AID, ABD Eğitim Kurulu, Barış Gönüllüleri ve Asya Vakfı, Rockefeller Vakfı, Ford Vakfı gibi vakıflar kültür ve eğitim sisteminde belirleyici şekilde söz sahibidir. Çeşitli sektörler için değişim programları ve seyahat, eğitim ve araştırma hibeleri "Amerikan yaşam tarzını" yüceltmek ve ulusal ve anti-demokratik fikirleri yaymak için kullanılır. Geri kalan savaş tazminatlarından elde edilen özel eğitim fonu, Filipin eğitim sistemi üzerindeki ABD emperyalist kontrolünü güçlendirmek üzere bir kenara ayrılmıştır. Filipinler Üniversitesi'ne verilen bazı krediler genişletirken, Dünya Bankası ABD emperyalizmi tarafından emperyalist eğitim politikalarının korunmasına yardımcı olması amacıyla kullanılmıştır. CIA doğrudan veya "örtülü" kurumlar aracılığıyla Filipinli ajanları eğitim sistemi ve kitle iletişim araçlarına dahil eder. Kültür ve eğitim kurumları istihbarat ve ayaklanma karşıtı araştırmalar için giderek daha fazla kullanılmaktadır. ABD tekelci şirketleri, en büyük reklam verenler oldukları için, yerel kitle iletişim araçlarını belirleyen ve çok sayıda insanın siyasi düşüncesini etkileyen konumdadır. Okuma materyalleri, radyo, sinema ve televizyonlardaki Hollywood filmleri gibi görsel işitsel eğlenceler sistematik olarak insanların yurtsever ve ilerici ruhunu çürütmek için kullanılmaktadır. Bazı reformist ve dini örgütler de ideolojik bulanıklık yaratmak için çeşitli emperyalist kurumlar tarafından desteklenmektedir. Yeni ve eski pek çok kötü niyetli düzenleme, halkı etkilemek için mevcut bulunmaktadır.
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Strateji ve Taktiklerin Sınıfsal Temeli
Filipin toplumunun sınıfsal analizi, Filipin Devrimi'nin stratejisini ve taktiklerini belirler. Proleter devrimci bakış açısından çeşitli sınıfların kapsamlı bir görünümü olmadan, gerçek dostlarımızı ve gerçek düşmanlarımızı belirleyemeyiz. Devrimin gerçek dostları gerçek düşmanlardan ayırt etmesinin belirleyici önemi vardır. Aksi takdirde, ciddi hatalar yapmak ve devrimi yoldan çıkarmak zorunda kalırız. Filipin toplumunun sınıfsal analizine dayanarak, Filipin Devrimi'nin itici güçleri veya dostları olarak proletarya, köylülük, küçük burjuvazi ve belirli zamanlarda ve sınırlı ölçüde ulusal burjuvazi olarak belirtebiliriz. Bu sınıflar, ABD emperyalizmi, feodalizm ve bürokrat kapitalizm tarafından ezilen ve sömürülen Filipin halkının ezici çoğunluğunu oluştururlar. Öte yandan, Filipin Devrimi'nin hedefleri ya da düşmanları, ABD emperyalizmi ve yerli uşakları olan komprador büyük burjuvazi, toprak ağası sınıfı ve bürokrat kapitalistlerdir. Bu kesimler nüfusun son derece küçük bir azınlığını oluştururlar. Ulusal egemenlik ve demokrasiye ulaşmak için bu kesimlerin devrilmesi gereklidir. Filipin Devrimi'nin düşmanlarını kuşatmak, izole etmek ve parçalamak için doğru bir devrimci sınıf çizgisi izleyerek, en büyük güçleri uyandırıp harekete geçirebiliriz. Bütün Filipin ulusuna, ABD emperyalizmine karşı ulusal bir kurtuluş savaşı verilmesi için çağrıda bulunuyoruz. Emperyalist egemenliğin feodal sosyal tabanını yıkmak için geniş halk kitlelerini, temelde bir köylü savaşı olan demokratik devrimi yürütmeye çağırıyoruz.
Sayfa 200Kitabı okudu
Eğer Filipin halkının doğal zenginlikleri doğrudan Filipin halkının kendi yararı için kullanılmış olsaydı, şu ankinden birkaç kat daha büyük bir nüfus için dahi bu zenginlikler fazlasıyla yeterli olurdu. Ancak ABD emperyalizmi, yerli feodalizm ve bürokrat kapitalizm Filipin halkının doğal kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanmasını engellemektedir. ABD emperyalizmi ve uşakları, günümüzde bu doğal kaynakları kendi dar planları doğrultusunda bencil çıkarlarına yönelik ve emekçi kitlelerin aleyhine sömürmektedir. 1970 sayımına göre, günümüzde Filipinler nüfusu yaklaşık 37 milyondur ve yıllık yüzde 3,5 oranında artmaktadır. Nüfusun %75'i geri ve feodal koşullar altında kırsal kesimde yaşamaktadır. Eğer yabancı ve feodal sömürü ortadan kalkarsa, bu nüfus yalnızca ekonomik açıdan kendi gücüne dayanmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumun her alanında çaba sarfedebilecektir. Gericiler; ABD emperyalizmi, feodalizm ve bürokrat kapitalizmden kaynaklı temel sorunları örtbas etmek için sürekli olarak Malthusçu tarzda "aşırı nüfustan" bahseder. Oysa ki, bu durum problem olmak yerine ilerlemek için muazzam bir güce dönüştürülebilir.
Aguinaldo hükümeti önderliğine giren karşı-devrimci spekülatörler sürüsü, ABD emperyalizminin Filipinler'de siyasi bir parti kurmasına izin verilen ilk yerli politikacı grubuydu. Onların Partido Federal'i, Filipinler'in ABD'ye katılması için kampanya yürütüyordu. Bu hain partiye üye olmak yabancıların bayrağına sadakatin bir kanıtıydı ve ABD emperyalizminin kurduğu sömürgeci bürokrasiye atanma garantisi anlamına geliyordu. Partido Federal fazlasıyla gözden düşüp izole olduğunda, ABD emperyalistleri Partido Nacionalista'nın bürokratik yardımını aldı ve bu partiye sömürgecilik yaparken halka yurtsever sloganlar atan özel bir rol verdiler. Bu yeni hain partinin lider sınıfı, seleflerinden farklı değildi. Partido Nacionalista, bağımsızlık iddiası ve halkın egemenlik haklarını savunur gözüken özel rolü ile uzun bir süre kukla siyasetlerin egemen olmasında oldukça etkili oldu. Ancak, II. Dünya Savaşı'ndan sonra ABD emperyalizmi, Partido Nacionalista içindeki en gerici kanattan yeni bir parti oluşturarak yarı-sömürge yarı-feodal bir toplum sınırları içinde bir tarafın diğerini kontrol edeceği iki partili bir sistemin sürdürülmesini uygun buldu. Yüzyılın son çeyreğinde Partido Nacionalista ve Partido Liberal'in programlarında, ABD emperyalizmi, feodalizm ve bürokrat kapitalizmin meselelerime yönelik temel herhangi bir fark bulunmuyordu. Her iki tarafın da her seviyedeki takipçileri bir partiden diğerine kayabiliyordu. Bu kukla siyasi partiler, her zaman Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti ya da Coca-Cola ve Pepsi-Cola gibi birbirine benzer.
Sayfa 157Kitabı okudu
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
Henüz kayıt yok