Judith N. Shklar Posts
You can find Judith N. Shklar books, Judith N. Shklar quotes and quotes, Judith N. Shklar authors, Judith N. Shklar reviews and reviews on 1000Kitap.
Peki vergileri nereye gitti? Bunların kendilerine hiçbir faydası olmayan pahalı bir uzay programına harcanmış olduğu cevabını alabilirler.
Bkz. siyanür faciası
Bir felaket, hangi durumda talihsizlik, hangi durumda adaletsizlik sayılır?
...
Yok eğer buna sebebiyet veren art niyetli bir failse, ister insani ister doğaüstü olsun, o zaman bu bir adaletsizliktir ve bu durumda da öfke ve nefretimizi ifade edebiliriz.
Haksız veya aşırı cezalandırma, keyfi veya yetersiz yargıçlar, gecikmeler, önyargılı jüriler, gereğinden fazla heyecanlı savcılar, rüşvetçi avukatlar, sorumsuz tanıklar; işte sürekli yapılagelen ve yapılabilecek sonsuz hatalar dizisi. Bir mahkeme, yolsuzluk veya yetersizlik nedeniyle itibarını yitirdiğinde adaletsizlik duygusu iki katına çıkar. Bu yüzden hiçbir şey satılan ve satın alınan adaletten daha büyük öfke ve infial uyandırmaz. Özellikle mahkeme veya benzeri kurumlardaki usulsüzlük, Amerikalılar tarafından aleni bir şekilde adaletsizliğin özü olarak eleştirilmektedir. Ve bireysel ceza davalarındaki cezai adaletin başarısızlıkları özellikle tepki çekmektedir. Mahkemeler yasal görevlerini yerine getirmeyi bıraktıklarında tamamen başarısız olurlar. Edebiyatımızın mahkeme dramlarıyla dolu olmasına şaşmamalı. Bu eserlerin odağında her zaman bireysel hayatlar vardır.
Sayfa 160 - Vakıfbank Kültür YayınlarıKitabı okudu
...bireysel öfke, haklı iddiaları göz ardı edilirse kamusal güvensizliğe dönüşebilir ve bunun muhtemel sonuçları hiç de önemsiz değildir. Politik vaatlerin yerine getirilmesi hususunda başarısızlık, temsili hükümeti zayıflatır, politik sinizmi ve pasifliği teşvik eder ki bunun da en açık örneği oy kullanmama ve suçları bildirmeyi reddetmektir.
Sayfa 159 - Vakıfbank Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kadınların yaşadığı adaletsizlik duygusunu bir kez daha düşünelim. Asırlar boyunca hep var olagelmiştir. Montaigne yıllar önce, "Kadınlar, onları kendi rızaları olmadan yaratanların erkekler olduğunu göz önünde bulundurarak, dünyaya getirilen yaşam kurallarını reddettiklerinde hiçbir şekilde suçlanamazlar." diye yazmıştı. Harekete geçmeyi önerdiğinden değil. Açıkçası bu adam, kadınlara dayatılan kuralların ne kendilerine göre oluşturulduğu ve uygulandığını ne de onların menfaatine olduğunu ve eleştirel incelemelerine tabi tutulduğunu biliyordu. Yine de kadınların adaletsizlik duygusu dikkate alınmadı. En iyi ihtimalle bir baş ağrısıydı, toplumsal anlamda hiçbir önemi yoktu. Bazı kadınlar, talihsizliği nasıl bir zarafetle kabul edeceklerini dahi bilmiyorlardı. Kadınların neleri beklemeye hakkı olduğuna dair kökleşmiş toplumsal tanımların henüz değişmeye başlamasının nedeni, feminist hareketin ABD siyasetinde büyük bir güç haline gelmesiydi. Eski kurallar, kadınların dirayeti, ideolojisi ve değişen toplumsal güç dağılımı ve demokrasinin iç dinamikleri sayesinde resmen adaletsiz olarak kabul edildi. Bu, geçerli hâle getirilmiş bir adaletsizlik duygusu örneğidir. Peki ya yıllar yılı öfkeleri duyulmayan ve fark edilmeyen diğer tüm kadınlar? Bunlar bilimsel gerçekliği ya da genel kabul görmüş kuralları anlamayan tuhaf kimseler olarak muamele gördüler. Yalıtılmış oldukları ve politik etki ya da mevki sahibi olmadıkları için seslerine kulak veren olmadı.
Sayfa 158 - Vakıfbank Kültür YayınlarıKitabı okudu