Julia Mary Howard Smith, FSA Scot, FRSE, FRHistS, Oxford'daki All Souls College'da Chichele Ortaçağ Tarihi Profesörüdür. Eskiden Glasgow Üniversitesi'nde Edwards Ortaçağ Tarihi Profesörüydü. Newnham College, Cambridge Üniversitesi ve Corpus Christi College, Oxford Üniversitesi mezunudur.
5. ve 6. yüzyıllarda Briston dilleri konuşanlar Kıta Avrupa'sının Atlantik kıyısına da dağılmış bulunuyorlardı; özellikle İspanya'nın kuzeybatı ucu ile bugün Fransa olarak bilinen yarımadanın en batısına yoğunlaşmışlardı. Yalnızca son sözü edilen bölgede -Bretonya- dilsel etkileri kalıcı oldu: 11. ya da 12. yüzyılda Gallerli bir yazar Gallerliler ile Bretonların "coğrafi olarak ayrı olmalarına rağmen, tek dilden ve tek halktan" oldukları yorumunda bulunuyordu.
[Julia M. H. Smith - Roma'dan Sonra Avrupa]
850 civarında, Langres Kontu Hungerius'un karısı hem sağır hem dilsiz bir kız çocuğu doğurdu. Ona 'bir ucube, yabani bir hayvan gibi, hizmetçi kızlardan birinin kölesinden daha menfurmuş gibi' davranan ebeveynleri çocuğu reddetti. Kız bir şekilde hayatta kaldı ve yetişkin olduğunda, Chablis'teki St.Martin Mabedine gitmenin bir yolunu buldu. Burada
Kitap konusu itibariyle çok nadir işlenen özellikle ülkemizde pek bilinmeyen bir tarihi anlatıyor kitaptan savaş tarihini pek beklemeyin daha detaylı konulara değinilmiş aile nüfus yaşam tarzı ölüm vs konuları ve tabikide Hristiyanligin gelisimiyle ilgili bilgiler mevcut ozaman ki kralları kralliklar ile ilgili bilgilerde var kitabının sonunda kronoloji ve doğum ve ölüm ile ilgili grafikler var kitap çok faydalı Hristiyanligin karanlık zamanlar dediği yılları anlamamiz için bu konuda hevesi öğrenme isteği olanlar için çok faydalı mutlaka alın okuyun derim
Kitabın içeriğine geçmeden önce , bu konuda bizim kendi icerigimizden bahsetmek istiyorum. 1000 yıllık orta çağ yada Roma'dan sonra ne oldu sorusu çoğumuz için karanlık olarak kabul edilen döneme tekabül ediyor. " Karanlık" ne demek bunun da farkında olmadan söylendiğini düşünüyorum. Zira sanki dünyanın diğer kitalarinda ( Amerika da dahil) medeni bir hayat vardı. Halk tabaninda olan ne özgürlük nede hürriyet vardı. Kötünün iyisi desek bile bu ancak bir kısım zümre için olabilir . ( Kölelik , savaş ,açlık ,veba ,istila daha neler neler) Dolayısıyla Avrupa'nın yaşadığı evrim bizi bugüne getirdi. Avrupa Aydınlanmayı yaşamamış olsaydı günümüz dünyasınin Rusya ,çin ve Ortadoğu daki 3. Dünya rejimleri olacağını unutmayalım. Kitap ile ilgili söyleyecegim kelimile ise yetersiz ,neye göre kime göre derseniz? Anlatımlar oldukça sığ ve vurgusuz. Örneklemler ise yeterli değil.
Julia M. H. Smith / Roma'dan Sonra Avrupa
Glasgow Üniversitesi'nden Julia Smith'in hazırladığı, Avrupa'nın 500 ila 1000 yılları arasındaki siyasî, aile, dil, din bağını işlediği zevkli eser. Doyurucu bilgiler edinmekle kalmıyor, bunun yanında yazarın rahat diliyle de bir başka zevk alıyorsunuz kitaptan.
Kitap, Roma'nın Doğu ve Batı olmak üzere iki parçaya ayrıldığı 500 yıllarından -476'dır ama yuvarlak hesap 500- alır başlangıç noktasını. Roma'dan sonra varlıklarını pekiştiren yeni kavimlerin Avrupa'nın yeni canlılığında meydana getirdikleri değişimleri irdeliyor. Tabiri caizse, denizden çıkmış bir balık gibidir Avrupa. Roma'nın artık Batı'da yönetimsel olarak hükmünü yitirdiği, daha çok yönünü Doğu'ya çevirip Bizans olarak anılmaya başladığı bir dönemde bu yeni yeni serpilen krallık ve imparatorluklardaki diplomatik ilişkilerinde dil unsuru, misyonerlerin dinlerinin tanıtımı için yaptıkları seyahatler, akrabalık ilişkilerinin enteresan koruyuculuğu, evlilik kurumunda kadının kimliği ve evliliğin yönetici sınıf nezdindeki işleyişi, Avrupa'nın erkek-kadın yaşama sınırı, mezarlık kayıtları vesaire gibi ilginç ve değerli bilgilerle Avrupa'nın bir dönemine ışık tutuyor.