Kamber Akbalık Sözleri ve Alıntıları
Kamber Akbalık sözleri ve alıntılarını, Kamber Akbalık kitap alıntılarını, Kamber Akbalık en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Diyarbakır koca bir şehirdi; beş fabrikası yoktu ama beş cezaevi vardı. Bu yapılar, bilinçli bir politikanın ürünüydü.
"Doğru, burada hiçbir şey yok. İnsanlar eğitimsiz. Ağalar istediklerini yaptırıyor. Bir mal gibi alıp satıyor insanları. Şıhlar, hacılar ve hocalar da onların etkisinde. Kan davaları, namus cinayetleri almış başını gidiyor, kızlar okula gönderilmiyor, çocuk yaşta evlendiriliyorlar. Köylülerin toprağı yok. Bütün bunlarla mücadele etmek, insanları eğitmek kötü bir şey mi? Kolay olanı herkes tercih eder ama önemli olan zoru seçmek. Benim yapmak istediklerim bunlar. Bunlar insani şeyler. Bana suç işlediğimi söylüyorsunuz.
Aslına bakarsan, bu söylediklerime karşı olmak suç!"
"Kahrolsun patron-ağa devleti"
Kim kazanacaktı? Bu savaşı kim kazanacaktı?
İnsan onuru mu? Onursuz işkenceciler mi?
Toplum, kendi kralını, kendi diktatörünü yaratmaya meyilliydi. Yaranıp kapaklanmak, nasiplenmek, sırtını dayamak için siyasileri uçurmaya hazırdı.
Diktatörsüz yaşamayı bilmiyordu.
Garabet Demirci
"Ölüm her an başucumdaydı ama bir türlü ölemiyordum. Bir kurşunla ölmek ne büyük bir lüks, ne müthiş bir lütuftu."
Dünyanın neresinde baskı var da başkaldırı yok? Nerede zulüm var da mazlumun direnişi yok?
Diyarbakır zindanında da böyle oldu.
o cezaevi; ırkçılık, şovenizm ve faşistlikle ilgili bütün cürümlerin resmedildiği, sergilendiği bir müze olmayı hak ediyor. Yapmasınlar isterse, koca bir ulusun bi lincinde, belleğinde, tarihinde ibretlik bir yer, unutulmaz bir sayfa olarak kalmayı sürdüreceğinden kuşkum yok.
Sorular, sorular! Sorular!..
Bitip tükenmeyen sorular!
Pentegram'ın (beş köşeli yıldız) eski Yunanistan'daki yeri büyüktür. Ateş, su, hava, toprak ve esirleri temsil ederdi. Günümüzde ise kötü bir ünü var. Kara büyü ve satanizmin sembolü olarak görülüyor.
Toplum, kendi kralını, kendi diktatörünü yaratmaya meyilliydi. Yaranıp kapaklanmak, nasiplenmek, sırtını dayamak için siyasileri uçurmaya hazırdı.
Diktatörsüz yaşamayı bilmiyordu.
Ölüm her an başucumdaydı ama bir türlü ölemiyordum. Bir kurşunla ölmek ne büyük bir lüks, ne müthiş bir lütuftu.
"Masallardaki devler yalandır. Ne varsa bizim gibi normal insanlarda var. Ne yaparsa normal dediğimiz bu insanlar, sen, ben veya bir başkası yapar. Gerisi boş laftır"
Diyarbakır 5 Nolu, daha yaşananların çeyreği aydınlanmamışken "dünyanın en meşhur beş cezaevi içinde" yerini alma "itibarına'' sahipti.