Eser Ramazan Biçer'in nefis takdimiyle başlıyor... Fatih Kurt'un önsözü de genel önsöz kavramıyla kıyaslandığında eser hakkında esaslı bilgi ve değerlendirmelerde bulunuyor. Kitap benim için etkileyici ve merak uyandırıcıydı. Kelam konularını tasavvufi bakış açısıyla değerlendirmek, zahiren iki ayrı metod olarak görünen kelam ve tasavvuf ilminin geçmişte kelam alimlerinin de zaman zaman tasavvufi yaklaşımlar sergilediğini göz önüne alındığında sanılanın aksine yakın metodlar olduğunu gözler önüne seriyor.
Karabaş Veli Halvetiyye tarikatının postnişi, eseri şerh etme sebebi sufileri ehli sünnetten saymayanların görüşlerinin gerçeği yansıtmadığını ortaya koymak. Nesefinin görüşlerini ayniyle naklettikten sonra bu mesele hakkındaki görüşünü devamında zikrediyor.
Akaid konularını okumaya başladığımızda kelami görüş ve sufi görüşü rahatça kıyaslama ve tarafları açık bir şekilde anlama şansı elde ediyoruz. Ayrı fikirlere düştükleri konu bilgi problemi ve varlık anlayışıdır. Bu ayrılık da temelde aynı temayı korumakla birlikte kelamcıların bile ittifak edemediği farklı anlayış ve izahlardan oluşmaktadır. Tasavvufi-kelami bakışı anlamak açısından kıymetli bir eser. İlgilisine duyurulur
