Bazı filozoflar, Gotik mimarlığın, üçgenleme ve kareleme yöntemlerinin kullanımından kaynaklı matematiksel yapısından esinlenerek, mimarlığı “donmuş müzik” olarak tanımladılar. Bu benzerlik pek çok mimara, müzik bestelerini ve sesleri mekânsal ya da mimari düzenlemelere çevirmenin mümkün olup olamayacağı sorusunu sordurttu.