Kenneth P. Kirkwood

Kenneth P. KirkwoodTürkiye Bir Devletin Yeniden Doğuşu author
Author
7.3/10
4 People
24
Reads
0
Likes
436
Views

Kenneth P. Kirkwood Quotes

You can find Kenneth P. Kirkwood quotes, Kenneth P. Kirkwood book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Paşa, on sekizinci yüzyıl Avrupası'nda olduğu gibi, modern Doğu'da ön plana çıkmış aydınlardan biri; Halk iradesi tarafından onaylanan, aşırılığa kadar giden ilerici ve güçlü reform ateşi ile yanan bir kişiydi. Ulusunu esaretten kurtarmış bir kahraman fatih, halkın içinden çıkmış ve onu zulüm boyunduruğundan azat etmiş bir kumandandı.
Sayfa 101Kitabı okudu
Lozan
Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'ne kudret ve saygı, bağımsızlık ve güvenlik kazandırmış, büyük devletleri uzun sureden beri kurmaya çalıştıkları ve sonunda tamamlamaya niyet ettikleri egemenlikten yoksun bırakmıştır. Bu düelloda kazanılan başarının en büyük şeref payı, her şeyi son derece iyi hesaplayan, inatçı devlet adamı ve asker İsmet Paşa'ya ait bulunmaktadır.
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Bu önderlerin en başta geleni, bir asker ve askeri kahraman olarak yenik ulusunu zafere ulaştırmış bulunan Mustafa Kemal Paşa'dır. Bir devlet adamı olarak da bu ilerici ve Batılılaşmış Türk, gerek kişiliği, gerek başarıları ile hayranlık ve saygı uyandırmaktadır. Orta yaşın kıyısına gelmiş olan bu önder, bir mantık ve sarsılmaz azim, kendinden çok ülkesi için beslenen tutkular, güçlü bir kişilik ve disiplin adamıdır.
Sakarya zaferi şok etkisi yapmıştı. Anadolu savaşında Türkler artık "üstün taraftı." Artık bütün dünya, Ankara hükümetinin gittikçe artan askeri gücü ile, hukuken değilse bile fiilen Türkiye'nin hükümeti olduğunu kabul etmek zorunluluğunu duyuyordu.
Mustafa Kemal'in bayrağı altında toplanan askerlerin garip bir görünüşü vardı. Savaştan fakir çıkmış bir ülkenin insanlarıydılar. Üstleri başları dökülüyordu. Fakat en çetin askerin bile dayanması güç olan şartlar içinde, yeni bir sava o müthiş hayatına severek ve isteyerek koşmuşlardı.
Kadının durumu, sosyal ilerlemenin en iyi ölçüsüdür. "Bir ulusun karakteri, kadınlarının durumu ile ölçülür" denmiştir.
Reklam
Cumhuriyet
29 Ekim 1923'te Türk Devleti'nin şekli Cumhuriyet olarak ilan edilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, çok daha önceden kendini Türkiye'nin tek egemeni ilan etmiş ve saltanat ile eski Osmanlı rejimini bir daha geri gelmemek üzere ortadan kaldırmıştı. "Cumhuriyet" büyük bir bayram havası içinde karşılandı. Gazi Mustafa Kemal Paşa birkaç muhalifi dışında Meclis'in oybirliği ve "Yaşasın Cumhuriyet!" sesleri arasında Cumhurbaşkanı seçildi.Meclis' ten taşan sesler, dışarda sokaklarda toplanmış olan halk tarafından bir bayram havası için e alkışlarla karşılanmıştı.
Kadınlar tabi olmanın küçük düşürücülüğünü ve haksızlığını anlamışlar, evlerinde erkeklerine arkadaşlık etmek ve eşit şartlara uymak haklarını istemişlerdir. Türkiye 'de gittikçe az uygulanmakta olan çok kadınla evlenme adetini küçük düşürücü bulan kadınlar buna da başkaldırmış ve protestoları, baskıları ile Türkiye Büyük Millet Meclisini çok kadınla evlenmeyi yasak eden bir kanun çıkarmaya zorlamışlardır.
Kadınlar yüzlerinden peçelerini atmışlar; tramvaylarda, tiyatrolarda, sinemalarda kendileriyle erkekleri ayıran perdeler kaldırılmıştır. Kadınların peçesi gibi erkekler için de ulusal bir serpuş olan fes atılmış, Doğuya özgü selamlaşma adetleri bırakılmıştır. Türk dili Farsça ve Arapça kelimelerden temizlenmeye başlanmış, Osmanlı adı kullanılmaz olmuştur.
Ne büyük görev!
Halifeliğin bir "dini" makam olarak gösterilmesine ilk olarak Osmanlı İmparatorluğu ile Batılılaşmış bir devlet olan Rusya arasında imzalanan 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması'nda rastlanmaktadır. Bu antlaşma ile, sultan, Kırım müslümanları üzerindeki "dünyevi" yetkilerinden vazgeçmiş, fakat "dini" yetkilerini korumuştur. Bu "dini" yetkiler de müftülerin ve kadıların atanması hakkından başka birşey olmamıştır.
74 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.