Ey ısırgan zamanlarımın deniz anası
Med cezir'i tükenmeyen bir umuda köleyim.
Sen eski masallar gibi yaşlı ve kutsi,
Ben mütereddit sözler gibiyim...
Çekip gitmekte bütün sabah kuşları izinsiz.
Yol yordam bilmeyen kanatlarıyla...
Bense surların sulara set çektiği yerdeyim
Hüzün ufukları genişlerken usulca...
Bir yorgun şarkının gölgesi duraksıyor,
Ve asırlar sıkışıyor mumyalanmış anlara..
Bağırıyorum
Yalnızlığın ağırından, en çekilmezinden
Bir nida yüklüyorum içimdeki dalgalara
Duymuyor hiç kimsem..
Ey ısırgan zamanlarımın deniz anası,
Sızlıyor,
Yırtılıyor hançerem...
Şarkı ve oyma dudak
Sağlam gözleri
Ve yandan bakılınca
Uzun yüzünde kabartma bir deniz
Bütün kuşlarla gidilir yanına
Sıhhatli bir hava seçilir dolaptan
Bakılır en arkaya durmuş evin
Acısız aynasına
Bu yaşamak sezonu çok memnun
Yay gerip ok atan
Uzun Bir Aradan Sonra Yüreğine Dönen Adamın Hatıra Defterinin Son Sayfasından Arta Kalanlar
I. Bir sünneti işler gibi uzat sakallarını
İki kelime de olsa sesin hep senin olsun
Her batında gülücükler doğuran anamız ol
Üşüsek içimize ateş salan yarimiz
Her doğan çünkü ölümü içinde taşır
Yeğnimizde senden kalan, hüzün olmasın
II. Selman yüreğine
"Sigara yakılır / Üfürülür duvarlara." Demli çaylar gibi buğuludur yürekler.
Hayatın ma-nası vardır veya yoktur. Hayatı dönüştürmek -ama kendi içinde
belki mümkündür. Dönüşünce ne olacağı muhaldir. Söz tükenmiştir.
"Oturacak bir yer bulunur / Hayatın sıfırlandığı anlara." Saz başlar inceden.
Serersiniz sofranızı; içinizde biriktirdiğiniz hüznü, inlemeyi dökersiniz orta
yere. Sigaranızı sazın perdelerinde genişleyen, derinleşen hayata tutunmak
için yakarsınız. "Sermayem dilimde bir ah kaldı." Hayat bir şekilde yaşanıyor
zahir..
Boşluk kelimeleri geri vermiyor
Aksisedasından fazla çoğalmıyor sesim
Bir firari yaşıyor ten kafesimde
Akrep ve yelkovanla yüzleşiyorum
Gelecek tacirlerin ümidi yok hakkımda
Bütün pazarları körelten
Bütün tezgahları deviren benim
Bir yağma sonrasının fotoğrafı yüzüm
İçimde gurbetleşen bezirgan ayrılık
Toplanınca bile bir bütün olamıyorum.
Hani yürekleri olmalıydı bütün sözlerin
Hani aykırı güfteler için bestelenmeyecektim
Çıkıp "telgrafın tellerini arşınlıyorum"
Kendini kilitleyen cümleler kuruyorum.
Bugün önceki günlerden daha dün sanki
Yüzgeri ediliyorum gelecek vakitlerden
Bugün önceki günlerden daha da yakın
Savunmasızca sıkıyor ümitler ellerimden