Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

F. Bulut Şentürk

F. Bulut Şentürk
@allrosesmustdie
krakow
87 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
104 syf.
·
Puan vermedi
Şifre
ŞifreJorge Luis Borges
8/10 · 197 okunma
Reklam
Ateş Sözcükleri
Yön değiştirmiyorsun. Parçalanıyorsun. Duruyorsun. Saatler koruyor seni çobanpüsküllerinin arasından on iki kez çalan gong senden daha sessiz, bir şey, birinin azat ettiği bir şey, adını kurtarıyor kömür olmaktan. Bir kez daha duruyorsun orada, güneş düşünde buz ve kaygı arasında. Senin için bunca uzağa geldim, yankısı dönen bu ses bana ait değil artık.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
YAZICI
O ad hiç çıkmadı ağzından: kendi kendine konuşarak yeni bir beden yarattı kendine: yeniden Babil’de buldu kendini. Yazılmıştı. Gözlerinden dökülen çiçekler bir yabancının ağzında açar. Yutkunmak açlıkla uyaklıdır ve ayrılmaz yumurtasından. Bulur çıkarır paçavralar arasından elinde kışın delik deşik ettiği küçük kara bir bayrak tutacak o öksüz çocuğu. İlkyaz geldiğinde penceresinin altında yüz beyaz taşın öfkeli alevçiçeklerine dönüştüğünü duyar.
"İtalya'daydım. Fazla bir şey kalmadı belleğimde. Ama taşrada yolda giderken köylünün birine, Köye daha ne kadar var?' diye sordunuz mu, 'un mezzo ora' der size. Bir sonraki köylü de aynı şeyi söyler, bir üçüncüsü de; sözleşmişlerdir sanki. Ve bütün gün yol teper, yine de bir türlü köye varamazsızın. Yaşamda da böyle. Ama düşte size çok yakındır her şey. Düşte korkacağınız bir şey yoktur. Aslında bizler düşler için yaratılmışız, yaşam için gereken organlardan yoksunuz. İlle de uçmak isteyen balıklara benziyoruz daha çok. Elden ne gelir?"
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
Dün gönlünden geçirdiği şey gerçekleşmeye yüz tutunca, bir tehlikeye dönüşüyor hemen, adeta tozlu ayakkabılarıyla birinin hiç çekinmeden yalnızlığından içeri ayak atmaya kalkmasına işitilmedik bir şey gözüyle bakıyor; öyle bir yalnızlık ki, kendisi bile ayaklarını usulcacık yere basarak dolaşıyor içinde.
Sayfa 187Kitabı okudu
"Azrail bile gelse kalkıp karşılayamam. Pek çok insan yolda rastlar ona. Azrail evlerinin kapılarından içeri ayak atmaktan çekinir, evdekileri bilmedikleri yerlere çağırır, savaşlara çekip götürür kendilerini, dik bir kuleye çıkartır, sallanan bir köprüden geçirir. vahşi, ıssız bir köşeye götürür ya da bir cinnet in kucağına iter. İnsanların
Sayfa 47
Kötürüm birine bir şeyler anlatmak, ne büyük bir haz kaynağıdır. Sağlıklı insanlar öylesine kararsız kimselerdir ki! Nesnelere bazen bu, bazen öbür tarafından bakarlar. Kendileriyle bir saat kadar birlikte mi yürüdünüz, ilkin sizin sağınızda bulunmuşlarsa, bakarsınız ansızın sol yanınızdan gelir sesleri; tek nedeni de, bunu daha kibar bir davranış, daha seçkin bir terbiyenin işareti saymalarıdır. Oysa kötürüm bir insan karşısında böyle bir tasaya kapılmak yersizdir. Devinimlerindeki kısıtlılık nesneler karşısında benzer bir tutum takınmaya zorlar onu; beri yandan, nesnelerle arasında gerçekten içtenlikli ilişkiler kurar. Böyle bir tutum başkalarından üstün biri yapar onu; öyle biri ki, yalnız suskunluğuyla değil, ağzından seyrek çıkan sözcükler ve gönlündeki yumuşak, saygı içeren duygularla da çevresine kulak verir.
Sayfa 36
Yabancı adam düşünceye daldı. Bakışları karanlığın derinliklerine gömüldü. Gözbebeklerindeki küçük küçük aydınlık noktalarla, gözleri yaz ve güneşin pırıl pırıl ve cömertçe eğleştiği bir parktaki iki uzun ağaçlıklı yola benziyordu. Bu yollar da yuvarlak loşlukta böyledir ilkin, giderek yoğun bir karanlığa gömülerek uzanır, nihayet ileride parıldayan bir noktaya gelip dayanır, belki çok daha aydınlık bir güne açılan öbür baştaki çıkış kapısıdır burası. Ben bütün bunları düşünürken, o duraksaya duraksaya, sanki bir gönülsüzlükle sesini hizmete koşuyormuş gibi. "Evet. hatırlıyorum." dedi.
Sayfa 19
736 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.