Dünyada çok zenginlik var. O kadar çok ki, sana, bana ve tüm insanlığa iyi bir yaşam için yeter de artar bile. Ama zenginler bu iyi yaşamı ellerine geçiriyor ve ona sımsıkı sarılıyorlar.
Fırtına Kuşları 1917 Ekim devrimi öncesi dönemi anlatıyor. 1800 lü yılların sonlarında Rusya’da köylülerin sanayileşmenin de etkisiyle topraklarını bırakıp şehirlerde, fabrikalarda çalışmaya başladığı dönemlerdir. Kapitalizmin sistem üzerindeki etkisiyle fabrika sahiplerinin işçilere uyguladığı kötü çalışma koşulları her yaştan insanın belini büker. Kadın - erkek çocuk, yaşlı demeden herkes bu sağlıksız koşullarda çalışmak zorundadır. Üstüne düşük maaş, uzun çalışma saatleri, ceza puanları, ustabaşıların zorbalıkları, maaş kesintileri de eklenir.
İşçi sınıfının ortaya çıkışıyla bir işçi hareketinin oluşumu kaçınılmaz olur. Bu hareketin devrime doğru yol almasında ilerici işçiler olarak tanımlanan dört işçi liderdir bu Fırtına Kuşları; Pyotr Alekseyev, Pavloviç Obnorskiy, Pyotr Anisimoviç Moiseyenko ve Stephan Halturin. Yaşam hikayeleri, kapitalist sistemle mücadeleleri, işçileri örgütlemeleri ve devrimde aldıkları rol biyografik kurguyla anlatılıyor. Çarlık Rusya’sının sonuna doğru giden yolda yapılan mahkeme konuşmalarının, işçi hakları bildirgelerinin ve mücadelenin kısa bir özetini arada tarihi bilgilerle vermiş yazar. Kendisi de bir işçi olan L. Ostrove, dönemi işçilerin gözünden anlatan nefis bir romanla yaşadıklarını, duyduklarını aktarmış. Tarihi kurgu sevenlere tavsiye ederim.
Rusya'da, 1800'lerin sonlarında, sanayinin yeni geliştiği ve işçilerin bir ayağının hala köyde olduğu zamanlarda geçiyor kitap. Bu dönemde "işçi sınıfı" düşüncesini savunan ve bu düşünceyi yaymak için mücadele eden ileri işçileri, çok da adı duyulmayan ajitatör ve işçi liderleri anlatılıyor.Sürülmeyi ve ölümü göze alarak, 1917 öncesi grevleri örgütleyen, işçileri bilinçlendiren ve kıvılcımı ateşleyenlerden: Pyotr Alekseyev, Viktor Pavloviç Obnorskiy, Stepan Halturin, Pyotr Anisimoviç Moiseyenko...