Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Laura Thomson

Laura ThomsonSürrealistler yazarı
Yazar
8.0/10
4 Kişi
18
Okunma
0
Beğeni
364
Görüntülenme

Laura Thomson Gönderileri

Laura Thomson kitaplarını, Laura Thomson sözleri ve alıntılarını, Laura Thomson yazarlarını, Laura Thomson yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kralım beni kovdu: Nasıl ki anima erkek ruhunun dişi kısmıysa, bu da animus'tu. Jung'un tabiriyle, kadın ruhunun eril kısmıydı. Erkek şairin ve sanatçının "ilham perisi"nin bir anima imgesi olduğunu keşfettim; demek ki "genius"un [deha] da kadın sanatçıları kollayan animus imgesi olması gerekiyor. İşte beni terk edip giden tam da buydu."
Sayfa 117 - -Meret OppenheimKitabı okudu
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Sürrealizm Freud'la ortaya çıkmış, insanın bilinçaltına önem veren, çıkan eserlerin de düşünmeden aklımıza ne gelirse dökmemiz gerektiğini savunan bir akım. Kitapta da önce sürrealizmin ne olduğu hakkında kısa bir bilgi veriliyor sonra sürrealist 20 farklı ressamın eserleri ve eser incelemeleri yapılıyor. Benim aralarında en beğendiklerim şunlar oldu; Celebes Patates Belleğin Direnci Loplop Sürrealist Grup Üyelerini Takdim Eder Geçmek Bilmeyen Cam Karanlık Figür
Sürrealistler
SürrealistlerLaura Thomson · İş Bankası Kültür Yayınları · 201518 okunma
Reklam
Magritte’in gerçek göğüsleri olan kadın geceliği imgesinin annesinin intiharının anılarına bağlandığı düşünülmektedir; annesi 1912’de kendisini Sambre Nehri’ne atmış ve daha sonea gecelikli cesedi bulunmuştu. Gerisinin üzerinde hiçbir süs olmaması kefen sadeliğini çağırıştırmakta, resme bir cenaza tınısı katmaktadır.
Mack Sennet Anısına- Magritte
Erken dönem sürealist sanatçılar kadının 19. yüzyılda yaygın olan idealize edilmiş, mesafeli, erotik tasvirlerinden haberdardılar ve bu öznek bakışın sınırlarını ileriye doğru zorlayarak modellerini kolsuz, göğüssüz hatta başsız olarak yeniden tasarlamışlardı. Dişi formunun bu şekilde indirgenmesi cinsellik anlayışını altüst etmeye olduğu kadar, izleyicinin bakışı altındaki konuyu iyice uzaklaştırmaya da yönelikti.
magritte çocukken en gözde oyun mekanı yaşadığı yerdeki bir mezarlıktı. Bu çocukluk dönemi etkisi eserlerindeki ölüm ve cenaze göndermelerinde görülmektedir. Bir çok eserinde mezar taşlarını sürekli yineleyen motifler olarak kullanmıştır.
1924’teki birinci sürrealist manifesto’nun yayınlanmasından önce yapılmış bu eser, sanatçıların kendilerini bir grup olarak gördüklerinin erken habercisiydi. Andre Breton, Picasso, Duchamp gibi Merkezi kişiliklerin yanı sıra ideolojik öncüleri olarak kabul ettikleri Dostoveyski ve Giorgio de Chiricio da resme dahil edilmişlerdi. 1931 tarihli kolajda ise Salvador DAli ve Yves Tanguy gibi yeni üyeler de temsil edilmekle birlikte ilk üyelerden sadece yedisi vardı. Grup içindeki bir çatışma anında- bu çatılmasının sonucu 1931 tarihli ikinci sürrealist manifesto oldu- yapılan eser, Ernst’in gerçek sürrealistler hakkındaki kanısını yansıtmaktadır.
Reklam
Man Ray’in Resim sanatına biçtiği düşlemsel rol, Sürrealist dogma ile uyuşuyordu. Bu açıklamalar, yıllar önce yayınladığı iki deneme ile de aynı çizgideydi: “Fotoğraf sanat değildir.” Ve “sanat fotoğraf değildir.”. İkinci denemede şöyle yazıyordu: “Resim yapmak saf anlatısal ve işlevsel rolünden kurtarılmıştır ve son iki kuşakta fotoğraf sayesinde, daha önce hiç görülmemiş bir yaratıcılığı yakalamıştır. aynı zamanda başlangıçta bilimsel ve belgesel bir araç olarak görülen fotoğrafçılık da sadece bir işe yarama işlevinden kurtulmuştur.
gözyaşları, Man Ray
1934 tarihli bir kitabın içindeki ilk levha olarak seçmişti. Fotoğrafa şu sözler eşlik ediyordu: “ Hiçbir duyguyu ifade etmeyen bu (cam) gözyaşları bir dansçının makyajının ürünüdür.” Başlığın gönderme yaptığı gözyaşı damlaları aslında dansçılar tarafından gerçek gözyaşlarını ifade etmek amacıyla sık sık kullanılan cam boncuklardır. Fotoğraftaki model hakkında tek bilinen ise Parisli bir cancan dansçısı olduğudur.
Dalinin sanrısal yöntemleri 1929 yazını ispanya’da onunla birlikte geçiren Rene tarafından eleştirildi. Farklılıklarına karşın iki sanatçının düşlem ile gerçeklik arasındaki ilişkiyi kullanma ve resmetme tarzında belirgin benzerlikler vardı. Magritte gibi Dali de düşlemin En uğursuz ve şiddetli haline akıcılıkla birleştirildiğinde vardığını kabul ediyor ve tablolarında “en emperyalist kesinlik gazabı”nı kullanmaya çabalıyordu. Bunun bir sonucu olarak tablolarına yansıyan en grotesk düşlerin bile ne olduğu anlaşılmaktadır ve bunlar fotografik netlik adı verilen bir tarzda resmedilmişlerdir. Stil bakımında Dali’nin eserlerinde Eski Ustalar’ın özellikle de Francisco de Goya’nın etkileri bellidir.
Dali 1934’te sürrealist grup tarafından mahkeme edildi ve törenle üyelikten atıldı. çünkü grup üyeleri onun Lenin’i tasvir ettiği Guillaume Tell Muamması adlı tablosuna alınmışlardı
Reklam
Sürrealistlerin çoğu gibi, Dali de Freud’un ve onun Rüyaların Yorumu’da anlattığı bilinçaltı kuramlarının sadık bir takipçisiydi. Birkaç kez Freud’la tanışmaya çalıştı, sonunda 1938’de Londra’ya gerekmek psikanalizin babasıyla seans yaptı. Rüyalar ile gerçeklik arasındaki ilişkiden esinlenen dali, kendiliğinden tetiklenen psikotik sanrılar sırasında deneyimlediği görülerden kaynaklanan Belleğin Direnci’nden “elle yapılmış rüya fotoğrafı” diye söz etmişti.
geçmek bilmeyen gün- Tanguy
Ressam Tanguy, sürrealizmin iç halkasının parçası, Paris grubunun ilk üyelerinden biri ve kurucusu Andre Breton’un yakın dostu olmakla birlikte; Dali, Magritte veya Joan Miro’nun Ününe asla sahip olamamış, tarihin biraz es geçtiği bir sanatçı olarak kalmıştır. Breton ise Tanguy’a hayrandı ve arkadaşı hakkındaki ilk monografiyi 1946’da o kaleme aldı.
Delavaux’un erkeklerinin pek çoğu gibi Şafak Sökerken tablosunun uzaklardaki adamı da koyu renk bir melon şapka takmıştır. Bu motifin Magritte’e bir ithaf olduğu düşünülmektedir.
De Chirico hakkında,” onun sayesinde neyin mümkün olduğunu nasıl bir ortam kurulması gerektiğini, görülmeyen insanların gölgelerinin düştükleri sessiz sokakların oluşturduğu iklimi anladım.”
Şafak sökerken, Delavaux
Paul Delvaux hiçbir zaman resmen ileri olmasa da kariyeri boyunca Belçika’daki süreli akımla birlikte hareket etti. 1930’ların ortalarında kendi imzası haline gelen bir motif geliştirmişti: Erotik biçimde soyulmuş, ama kendi içine dönük kadın nüleri, insanı derin derin düşündüren esrarengiz manzaralar içine gruplar halinde yerleştiriyordu. Şafak Sökerken bunun ilk örneklerindendir.
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.