LaVyrle Spencer (17 Temmuz 1943 doğumlu) çağdaş ve tarihsel romantik romanların en çok satan Amerikalı yazarıdır. Birçoğu film haline getirilmiş bir dizi kitabı başarıyla yayınladı. On iki kitabı New York Times'ın en çok satan kitapları oldu. Bahçecilik, yemek pişirme, bas gitar ve elektrikli piyano çalma ve fotoğrafçılıktan hoşlanıyor.
Spencer 1988'de Romance Writers of America Onur Listesi'ne girdi. 1997'de yazmayı bıraktı.
Çünkü her şeye rağmen sevilemeyendi, çünkü tüm hayatı ona bunu göstermişti ve kendisi gibi sevilemeyenler, bu dünyaya yalnızca şanslıların, sevilenlerin mucizevi bir şekilde yoksun kaldığı tüm o acıları toplamak için konulmuşlardı
İnsanın hayatı boyunca diğer yarısını aradığını söylerler ve ben şimdi biliyorum ki sen benim diğer yarımsın, çünkü ben seninleyken kendimi bütün hissediyorum.
Yavaş bir ilerleyişi var ama sizi kesinlikle sıkmıyor. Her olayı yoğun bir duyguyla karşı tarafa iletiyor ve gerçekten hissediyorsunuz.. Bu anlamda çok başarılı buldum. O samimi duyguları gerçekmiş gibi hissettim . Verilen ayrıntılar bile göze batmadı aksine daha yoğun hissetmemi sağladı.
.
Kitabın bir diğer mükemmel tarafı, karakterlerin
Çok tatlı ve sıcak bir roman. Karakterleri fazlasıyla benimseyip sevdim. Benim için oldukça özel oldular ve kesinlikle onları özleyeceğim. Bir roman bitirmenin, yeni bir dünya keşfetmenin büyüsünü bir tek bu bozmuyor mu zaten? Karakterleri özlemek...
Kesinlikle ve kesinlikle çok güzel bir kitaptı.
İki yalnız insan ve hayatlarının kesişmesi.
Hikaye Will'in gazetede gördüğü ''koca aranıyor'' ilanına
başvurması ile başlıyor. Elly ise, karnında bebeği ve bakmak zorunda olduğu diğer 2 çocuğuyla ayakta kalmaya çalışıyor.
Will 5 yıl hapishane de kaldıktan sonra hayata tutunmaya çalışan işsiz ve yalnız bir adam.
Elly'nin ki ise ayrı bir hikaye. Ona da Will'e de geçmişte yaşadıklarından dolayı çok üzüldüm.
Kitabı bir sitede indirimde gördüğüm için almıştım. Şimdi iyi ki de almışım diyorum. İyi okumalar. Puanım 10 üzerinden 12 arkadaşlar.