O zamandan (1700 lerin sonundan) bu yana kadın cinselliği zayıf, hatta hiç yokmuşcasına, erkek cinselliği ise güçlü ve kontrol edilmesi zor olarak şekillendirilmiştir. Tabii kadın cinselliğinin duygusal yakınlığa dayandığı, erkek cinselliğinin ise duygulardan azade olduğu fikri de buradan gelir.