1913’te Bükreş’te doğdu. Bükreş Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Viyana’da bir yıl felsefe okudu. 1934’te Paris’e gitti. Paris ve Sorbonne Üniversitelerinde edebiyat eğitimi gördü. 1956’da Sorbonne’da edebiyat doktoru oldu. 1958’den sonra edebiyat toplumbilimi ve felsefe toplumbilimi okuttu. 1961’den sonra Brüksel’de toplumbilim çalışmaları yaptı. 1970’de öldü.
Yoksullara gelince, onlardan, çektikleri acılara "bu geçici sınav"da sabırla katlanmaları, kalbin saflığını ve inancın sadeliğini cennet için en emin yol olarak görmeleri isteniyordu.
Rousseau'nun ideali, üyelerinin özgür ve eşit olduğu, ve aralarında ne çok zengin ne de çok yoksul kütlelerin bulunduğu, bir çeşit küçük burjuva demokrasisine benzemektedir.
2000'li yılların başında kaleme alınan bu eserle İnsan bilimleri nitelendirmesiyle, gelişen bilimsel araştırma ve bilimsel dilin anlam sorunu bağlamında felsefe'nin insanlar tarafından nasıl terk edildiğini ve bu terk ediş ile insanın nasıl şeyleşme içerisinde girdiğini anlatıyor bizlere düşünür Goldmann.
Bilim her ne kadar felsefeyi ikinci plana atmış, teknoloji ile insan ne kadar felsefeden koparılmış olsa da felsefenin toplum bilmi ile sarsılmaz bir bağının olduğunu, yaratılan bu şeyleşme dünyasının anlamlandırılması için yine felsefenin devreye girdiğini, felsefenin tarih ve siyaset ile olan ilişkisinin sarsılmazlığı ile önümüzdeki çağlarda da insanın başvuracağı bir alan olarak kalacağını ele almaktadır. Ve bunu bir marksist teorisyen olmasına rağmen bir çok farklı bakış açısına göre ele alıp değerlendirdiğinden oldukça önemli bir eser haline dönüştürmüş. ve basit bir şekilde sorarak başlamaktadır Goldmann; felsefe nedir? neden ihtiyaç duyarız? işte asıl konu da tam olarak burada bitiyor. Başladığı yerde.
Herkese merhaba,Lucien Goldmann’ın Diyalektik Araştırmalar isimli kitabından bahsetmek istiyorum. Diyalektik araştırmalar, önde gelen Marksist düşünürlerden olan Lucien Goldmann'ın felsefe, felsefe toplumbilimi ve edebiyat toplumbilimi ile ilgili bir dizi önemli makalesini içeriyor.
Felsefe tarihinin en eski kavramlarından biri hakkında detaylı serimleme yapmak, kavramın tüm kullanımları hakkında detay açıklamak değil amacım. Ben felsefeci değilim. Felsefi, bilimsel, politik ilgileri olan bir okuyucuyum. Bir kavramı anlam yitimine uğratmanın en iyi yolu onu ilgili ilgisiz aşırı kullanmaktır. Diyalektik kavramı için bunun olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle bir sorunsal üzerinden okuma ve çıkarımlarımı derleme çabası, dikkatimi çeken yıkıcı hatalara bir vurgu yapma isteği olarak görülmesini isterim. Gündelik dilde özelikle Marksizm ile ilişkilenmiş olanlar sıklıkla kullanır. İkiliklerin çapraşık/karmaşıklığını ifade ederken kullanılır; özne-nesne diyalektiği, zaman-mekan diyalektiği, toplum-fail diyalektiği gibi. Gündelik kullanımda içerik kaygısı güdülmez çoğunlukla. Basit akıl yürütmeler, eklektik çıkarımlar, tez-antitez-sentez denemeleri hep diyalektik olmuştur gündelik dilde. Kavram Marksizm'e Hegelci haliyle dahil olup dönüşmüştür. En azından kurucularının reddetmediği bir durumdur bu.Bu tür okumalardan hoşlanıyorsanız tavsiye ederim.
Kitaba başlangıç olarak, Felsefe nedir sorusundan başlayıp, tarih ile siyaset ile özellikle de bilim ile ilişkisi nedir diye sürdürebiliriz kitabı. Bilimin, felsefenin önünü kapama girişimlerini ya da bu düşünceye sahip düşünürleri, felsefenin nasıl hep varolacağını, Marx'çı bir bakış açısına sahip olmasına rağmen diğer ideolojik bakış açılarını da ortaya sererek anlatıyor kitap.
Bu kitap en yalın haliyle anlatıldığında anlaşılmayacak bir tarafı oşmakyan bir kitap ama kullanılan dil öyle sert geliyor ki, okurken sakin olmak, dikkat etmek ve de bu dile, kelimelere aşina olmak gerekiyor. Özünde anlattığı şeyler çok daha basit bir şekilde anlatılabilir. Örneğin; tarihin bir bilim olup olmadığını, değer yargılarının, ahlaki ögelerin değişkenliğini, kültürel farklılıkları bilim ile felsefe açısından değerlendirirken sadece bu başlıklarla bile birçok şeyi zihnimizde çözümleyebilirken, bu kitap üzerinden gittiğimizde sanki bambaşka bir ifadeye bürünüyor gibi karşılayabiliriz.