Lucy Keating

Hayalperver yazarı
Yazar
6.9/10
49 Kişi
119
Okunma
0
Beğeni
1.025
Görüntülenme

En Eski Lucy Keating Sözleri ve Alıntıları

En Eski Lucy Keating sözleri ve alıntılarını, en eski Lucy Keating kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan küçükken her şeyin çok büyük gelmesi ne kadar komik, aynı yeri yaşın biraz daha büyüdüğünde tekrar görünce, aslında düşündüğünden ne kadar küçük ve kendinin de bir zaman ne kadar ufak olduğunu fark ediyorsun.
Hiç tanımadığım, hatta gerçek bile olmayan birine âşık olmanın kulağa yüzde yüz kafayı yemişim gibi geldiğinin tamamen farkındayım.
Ben
Reklam
“Beynin duygusal bir reddedilişi fiziksel bir acıyı algıladığı gibi algıladığını biliyor muydun?” Kaşlarımı kaldırdım. “Bilmiyordum.” “Evet, bu doğru.” Ne zaman beyinden bahsetse gözleri parlar. “Âşık olduğunda, beyne dopamin dolar. Uyuşturucu kullananların yaşadığı etkinin aynısı. Bağımlı gibi olursun. Ama aşk, etkilendiğin kişi, senden uzaklaşınca beyin, bir yerimizi yaktığımızda, bir kemiğimizi kırdığımızda ya da bir yerimizi çizdiğimizde verdiği tepkinin aynısını verir. O nedenle diyeceğim şu ki, Böcek, üzülme. Kalp kırıldığı sadece bir deyim değil. Bilimsel bir temeli var. Bu yüzden onu özlediğin için kendini kötü hissetmene gerek yok. Bu tamamen normal. Ama bütün kırık kemikler, yanıklar ya da kalp... eh, hepsi er ya da geç iyileşir.”
“Ama çok fazla teori var. Kimileri aşkın iki kategoriye ayrıldığım düşünüyor: tutkulu ve şefkatli. Önce tutkulu olan geliyor Ve en fazla birkaç yıl sürüyor, ardından da daha güçlü ve daha dayanıklı, şefkatli olan geliyor. Kimileri aşkın üç içeriği olduğunu belirtiyor; mahremiyet, tutku ve bağlılık. Bu üç içeriğin farklı şekillerde bir araya gelişi de farklı aşk türleri ortaya çıkarıyor.” Tahtaya bir üçgen çizdi ve etrafına sözcükler yazmaya başladı. romantik aşk = tutku + mahremiyet hoşlanma = mahremiyet karşılıksız aşk = sadece bağlılık"
“Aşk gibi plansız bir şeyi açıklamaya çalışmaya ne gerek var? Dünyadaki en az tanımlanabilir olan şey bu.”
Reklam
Ne zaman ücra bir yerde olsam burası ceset atmak için iyi bir yer midir diye merak etmek gibi bir alışkanlığım var. Onca çözülmemiş cinayet var, insanlar bu cesetleri nereye atıyor?
“Bilim her şeyi açıklar. Sadece doğru soruları sormamız gerek.”
“Ve benim sırf iyi tarafını görüyor olmam, kötüsünü de kaldıramayacağım anlamına gelmez.”
Bu sabah dişlerimi fırçalarken telefonumdan Google’a girip “aşk acısı nasıl geçer” diye aratınca muhtemelen bir yılda okunabileceğinden daha fazla sonuç çıktı. Tavsiyelerin bir kısmı iyiydi (Ona dair nefret ettiğiniz her şeyin bir listesini yapın! Kahkaha atmaktan korkmayın! Spora gidin ve Güzelce. Spor. Yapın!). Bazıları da korkunçtu (Hemen yeni birini bulun! Eski sevgilinizi kıskandırmak için o kişiyle beraber fotoğraflarınızı sosyal medyada paylaşın! Onun vudu bebeğini yapın ve Onu. Yakın!). Ama ben her şeyi iyileştirecek daha iyi bir tedavi biliyordum: Müzik.
128 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.