Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M. Kaya Bilgegil

M. Kaya BilgegilCehennem Meyvası yazarı
Yazar
8.1/10
4 Kişi
27
Okunma
6
Beğeni
1.097
Görüntülenme

M. Kaya Bilgegil Sözleri ve Alıntıları

M. Kaya Bilgegil sözleri ve alıntılarını, M. Kaya Bilgegil kitap alıntılarını, M. Kaya Bilgegil en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Roman kafamı, şiir bütün beni istiyor."
Sayfa 26 - Şiir ve MabadıKitabı okudu
"Kelimeler, eninde sonunda istediklerini söylerler."
Sayfa 21 - Şiir ve Mabadı - MallarméKitabı okudu
Reklam
"Şiir, iç dünyadan veya dış dünyadan gelen güzellik ihsasının doğurduğu hayret hissine lisanın güzelliğini kullanarak beden verme san'atıdır."
Sayfa 13 - Şiir ve MabadıKitabı okudu
Yahya Kemal Beyatlı
"Sen bir susamış ruh o bütün ten ve biraz saç"
Sayfa 35 - Şiir ve MabadıKitabı okudu
"Şiir en büyük mevzuunu aşkta buluyor."
Sayfa 36 - Şiir ve MabadıKitabı okudu
"Güzel yolcu! Öğle öyünü için bir memleket sofrası hazırlıyorum: Sürahiler, sadakatla dolu; onu içeceğiz. Dizlerine, peçete yerine kekik kokusu sereceğim. Aynı tastan hatıra kaşıklayacağız. Atından in biraz!"
Sayfa 63 - DavetKitabı okudu
Reklam
Valery
"Galeyan parlaklığında her parıldayan altın değildir."
Sayfa 20 - Şiir ve MabadıKitabı okudu
"İnsan bazı kerre hatırına gelen bir hayâli tanıyamaz, o kadar güzeldir; zihninden uçan bir fikre yetişemez, o kadar yüksektir; kalbinde doğan bir hissi bulamaz, o kadar derindir; bu acziyle bir feryat koparır; yahut bir şey söylemez de kalemini ayağının altına alıp ezer; bunlar şiirdir."
Sayfa 10 - Abdülhak Hamid - Makber MukaddimesiKitabı okudu
Ne çektin be Süleyman Efendi
"Evet, her devirde ve her muhitte, ayağındaki nasırdan başka bir düşüncesi olmayan, gamsız Süleyman Efendiler vardır. Bu Süleyman Efendiler öldüğü zaman belki birkaç 'yazık oldu' diyenleri bulunabilir. Fakat bunların hazin maceralarını şiir değil, roman hikâye etmelidir."
Sayfa 47 - Şiir ve MabadıKitabı okudu
Merâkımı tütünüyle dürdüğüm, vefâ olup kağıdına girdiğim, hasretimle beleyip de sardığım sigaram. Pürsek bir iplik gibi çözülür düşüncelerim boz dumanında Zehir de olsan insanların ihaneti kadar acı değilsin!
Reklam
Ateşinde eriyen öfkem, lâcivert bir ipek kıvamıyla yüzünden akar Dudaklarımdan can sıkıntımı alır, kül edip avuçlarıma dökersin Bazan efkârımı sarıp yâre sunduğum da Efkâr yâr göğsünden geçer, düşüm duman duman uçar
Kahve fincanından yudum yudum sabır içiren kadın; falıma çabuk bak!
Hayret almış bülbülü bilmem ne etsün nişlesün Ağlasa gül incinür gülse diken ağzın diker NEVRES
Harâbât müellifi, lisan, husûsiyle onun miyâr-ı belâgat olan şiir bozulursa, toplum da düzenini kaybeder diyor. Hükümdarların şâirlere verdiği ehemmiyeti ise bu sebebe bağlıyor. Ona göre, hükümdarı ölümsüz kılacak şey, isimlerinin şiirlerde yer alabilmesidir.
Ziyâ Paşa'da adının unutulmaması için büyük bir arzû vardır; bunu sağlayacak değerde eser vücûda getiremediğinin de farkındadır. Kıtmîr, hayvân olduğu hâlde erbâb-ı kemâle hizmet etmek suretiyle bu dünyada nâmına "ikba" etmenin yolunu bulmuştur. Ziyâ Paşa da kâmil insanlara hizmet ederse ayni neticeye varacaktır. Devlet ve edebiyat adamı olan Paşa, birinci sıfatında ümîdi kestiği veya kesmek mecbûriyetinde bırakıldığı yıllarda, adını devâm ettirecek edebiyat fâaliyeti cümlesinden olmak üzere Harâbât'ı hazırlıyor.
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.