Girişte de belirttiğimiz üzere Batılılaşma süreci, Müslüman toplumların sahip oldukları kimlik ve zihniyetlerinin büyük oranda zayıflamasına neden olmuştur, Bir taraftan fıkhi düşüncenin dayandığı temel değer ve ilkelere aykırı fikirlerin yayılması diğer taraftan da fıkıh kurumunun yatay boyutunu teşkil eden ve İslami ilke ve değerleri taşıyan
Dinler çoğunlukla soyut öğretiler şeklinde vücut bulsalar da toplumsal hayatta varlık gösterebilmek için maddi enstrümanlara ihtiyaç duyarlar. Dinlerin topluma bakan yüzleri çoğunlukla bu öğretileri temsil eden şahsiyetlerdir. Nitekim Hz. Âişe'nin ifadesiyle İslâm dini (Kur'ân) de Hz. Peygamber'in şahsiyetinde vücut bulmuştur.” Geçmişte “imam” olarak vasfedilen âlimler, sadece ilimde çığır açtıkları için değil, dinin anlaşılması ve yaşanması hususunda topluma önderlik yaptıkları için de böyle bilinmişlerdir. Toplumlar dinlerini öğrenirken ve yaşarken dini kaynaklardan ziyade şahıslara müracaat ederler.
Fıkhın amele tahsis edilirken kaybettiği deruni boyutu şu şekilde ifade eder;
"Halbukı ilk asırda fıkıh kavramı, ahiret yolunu bilmek, nefsin afetlerinin inceliklerini ve amelleri ifsat eden şeyleri bilmek, dünyanın değersizliğini kavrama kuvveti, ahiret nimetlerine son derece muttali olmak ve Allah korkusunun kalbi kaplaması anlamlarında kullanılmaktaydı. Allah Teâlâ'nın şu sözü sana bunu ispatlar: "Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grup dinde (dini ilimlerde) geniş bilgi elde etmek ve kavimleri (savaştan) döndüklerinde onları ikaz etmek için geride kalmalıdır. Umulur ki sakınırlar."
Burada kendisiyle uyarı ve korkutma yapılacak şey işte bu fıkıhtır. Yoksa talak, ıtâk, liân ve selem konularının tariflerini bilmek değildir. Ki zaten bunlarla uyarı (inzâr) ve korkutma olmaz. Aksine devamlı bunlarla iştigal, günümüzde müşahede ettiğimiz gibi, kalbe kasvet verir ve ondan Allah korkusunu (haşyet) çıkarır.”
Gazzali
Her kişinin okuması gereken hap ve önemli bilgileri içeren bir eserdir.
Bir ticari kuruluşun ve çalışan insanların başarısız veya kazancının bereketinden şikayetçi olanların mutlaka ve defalarca okuması gerektiğini düşünüyorum.
Rızık AhlakıM. Salih Kumaş · Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları · 06 okunma