Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

M.Yakup Buğra

9.3/10
36 Kişi
144
Okunma
2
Beğeni
1.056
Görüntülenme

M.Yakup Buğra Gönderileri

M.Yakup Buğra kitaplarını, M.Yakup Buğra sözleri ve alıntılarını, M.Yakup Buğra yazarlarını, M.Yakup Buğra yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onun arkasından Kur'an ve başka bütün dinî kitapları toplayıp hepsini yaktılar. Kızıl muhafızlar ev ev baskın yapıp aramada ele geçirdikleri her türlü eski kitaba zorla el koyup yaktılar. “Evde Kur'an saklayanlara çok ağır ceza vereceğiz” diye dehşet saçtılar. Aramada evinde Kur'an bulunan ve teslim etmeyi reddedenleri feci şekilde döverek, bazılarının boynuna Kur'an'ı asıp teşhir ettiler.
Her şeyden önce dinimiz ve millî varlığımıza hücum başladı. Önlerine çıkan mescit, medrese, han, hamam ve tarihî eserleri yıktılar. Büyükşehirlerde bunlardan sağ kurtulan birkaç tane olsa da, köylerde hiç kalmadı.
Reklam
Tam adı “Proletaryanın Büyük Kültür Devrimi.” Buna insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri desek abartmış olmayız. Çin komünistlerinin resmî açıklamalarında bu felakette ölenlerin (öldürülenlerin) sayısı yarım milyon. Ancak bağımsız kaynaklar gerçek sayının üç milyon civarında olduğunu söylüyor.
Komünist hâkimiyetin yurdumuzdaki zulmü günden güne artarak devam ediyordu. Her gün Mao'nun yeni bir “en önemli talimatı!” ilan edilip halkın üstüne yine baskı kuruluyordu (Komünistler Mao'nun buyruklarını 'en önemli talimat' diye anlandırıyorlardı).
Yıldızlar parıldar, karardığında gökteki çatım, Rabbim gelir yâdıma, karardığında bahtım.
Hapse atılanlar önceki safhalarda işkence, baskı ve zulüm altında ağır fiziki ve psikolojik azap görüp “suçu” “kesinleşmiş” olsa da, insaniyet kalıbından çıkan bu azap, hapishanede de devam etti.
Reklam
Komünistlerin hapishanesi eski zaman efsanelerindeki zindanların aynısı ve filmlerdeki faşistlerin çukurlarından farksızdı.
Bir yılda bütün hapishaneler ağzına kadar doldu. 1974 yılına kadar bu hapishanelerden siyasi mahkûmların ölüsü çıktı, dirisi çıkmadı.
lütfen okumadan geçmeyiniz efenim :)
Türkiye'ye geldikten iki üç yıl sonra buradaki komünistlerin gösteri ve anarşilerini gördük. Bunlar sürekli “Türkiye'de insan hakları yok” gibi sloganlar atıyordu. Bazıları bunların çaldığı nağmeye bakıp oynuyordu. Bir gün buradaki tanıdıklarla bu konuda konuşurken İklimnisa Hanım “Türkiye'deki şu solcuları toplayıp Doğu Türkistan'a götürüp iki üç ay durdurup geri getirsek nerede insan hakları var nerede yok kendi gözleri ile görüp düzelip gelirlerdi.” diyerek vatanımızdaki dehşetli günleri hatırlatmıştı.
“Rejimden şikâyetçi” diye şüphelendikleri kişileri mümkün mertebe bir tane bile sağ koymadan yok etmeyi hedefleyen komünist hâkimiyet yukarıdaki gibi zaman zaman yürüttüğü hareketlerle onların üstünde (tutarlı bir mesele bulamasa da) yalandan “mesele”, “örgüt”, “suç” uyduruyordu. Bu insanların çoğu, itiraf ettirmek için yapılan işkencelerde öldü.
122 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.