Maggie Gee

Maggie GeeBeyazdaki Kara yazarı
Yazar
6.3/10
8 Kişi
26
Okunma
1
Beğeni
574
Görüntülenme

Hakkında

1948'de Dorset'te dünyaya gelen Maggie Gee, eğitimini Oxford, Somerville College'da tamamladıktan sonra yayın dünyasına editör olarak girdi. Daha sonra Wolverhampton Polytechnic'te yüksek lisans eğitimini tamamladı. "Dilin ve biçimin verdiği haz için yazıyorum. Ayrıca hayat büyüleyici, güzel ve kısa olduğu için yazıyorum. Henüz yapabilecekken, deneyimlerini ve onları anlama çabamı başkaları için kaydetmek istiyorum" sözleriyle yazma dürtüsünü açıklayan Gee'nin ilk romanı Dying, in Other Words 1981'de yayımlandı. Bu yapıt, sözde ölü bir kadının kendi ölümünün öyküsünü utkulu bir havada yeniden yazdığı deneysel bir kara komedidir. Günümüz İngiltere'sinin sosyal sorunlarını analiz ederken, çağımızın sorunlarına da kayıtsız kalmadan bir edebiyatçı olarak sorumluluğunu yerine getiren Gee'nin romanlarında Hiroşima ve Nagasaki'ye atılan atom bombalarından küresel ısınmaya, ırkçılıktan aile içi şiddete, kanserden yaşlılığa kadar geniş bir konu yelpazesi dikkat çekiyor.
Unvan:
Yazar
Doğum:
Dorset, İngiltere, 1948

Okurlar

1 okur beğendi.
26 okur okudu.
13 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bir yerlerde misin sen? Herhangi bir yerde? Dinliyor musun?
"Çantasında bir kitap olması her zaman hoşuna giderdi. Olur ya bir yerlerde takılıp kalırım, olur ya kaybolurum diye düşünürdü. Yoksa kitapları olmadığında mı kendini kaybolmuş hissediyordu? Manasızdı belki ama yanında bir kitap olmasını seviyordu, kitabın omzunda hafif bir ağırlık yapmasını, rüzgârda ona eşlik etmesini, onu daha sağlam, daha somut yapmasını, daha az uçucu, daha az yalnız. Daha bir birey."
Sayfa 19 - MayKitabı okuyacak
Reklam
May
"Biz de mevsimler gibiyiz, sular gibi yükselip geri çekiliyoruz. Kırk bilmem kaç yıldan sonra insan kabulleniyor artık. Anahtarının dönüşü. "May" diyen sesi. Ne kadar geç olursa olsun hep aynı çıkan tanıdık sesi."
Çantasında bir kitap olması her zaman hoşuna giderdi. Olur ya bir yerlerde takılıp kalırım, olur ya kaybolurum diye düşünürdü. Yoksa kitapları olmadığında mı kendini kaybolmuş hissediyordu?
"Erkekler güçlüymüş gibi davranıyorlardı ama aslında bebekten farkları yoktu."
Henüz kayıt yok

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
Reklam
316 syf.
7/10 puan verdi
Aile kavramı her zaman kendi sırlarını taşır içinde. İşte böyle bir ailenin anlatıldığı “Beyazdaki Kara” da olaylar çorap söküğü gibi peş peşe geliyor ve iplikler açığa çıkıyor. Arka planda ırkçılık, eşcinsellik gibi konuları irdeleyen günümüz İngiliz edebiyatından başarılı bir örnek.
Beyazdaki Kara
Beyazdaki KaraMaggie Gee · Ayrıntı Yayınları · 200520 okunma