Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mahmud Cemaleddin El - Hulvî

Lemezât-ı Hulviyye Ez Lemeât-ı Ulviyye yazarı
Yazar
8.0/10
1 Kişi
8
Okunma
2
Beğeni
394
Görüntülenme

Hakkında

Şeyh Cemâleddîn Mahmûd Hulvî Efendi. Saray Helvacıbaşısı Ahmed Ağa’nın oğludur. Babasının bu görevi yürüttüğü sırada 982/1574-75’te İstanbul Şehremini’de doğmuştur. 996/1587-88’de 16 yaşınayken babasıyla hacca gitmiştir. Hac yolunda Koca Mustafa Paşa Zaviyesi şeyhi, Halvetî Necmeddin Hasan Efendi ile tanışmış ve Şam’dan İstanbul’a beraber gelmişlerdir. Babasının yardımıyla divan çavuşu, ardından 60.000 akçelik zeamet sahibi olmuştur. 1007 rebiülevvel/1598’de Uyvar seferinde hazır olmadığı için zeameti verilmemiş, 1010/1601’de babası öldüğünde Merkez Efendi Dergâhı’nda gördüğü bir rüya üzerine, Koca Mustafa Paşa Zaviyesi şeyhi Hasan Efendi’ye intisap etmiştir. Sonrasında seyahat arzusuyla Mısır’a gitmiş ve Gülşenî zaviyesi şeyhi Necibüddin Seyyid Hasan Efendi ile görüşmüş ardından İstanbul’a döndüğünde yine Mustafa Paşa Zaviyesi’ne yerleşmiştir. 1014/1605-06’te Şeyh Hasan Efendi aracılığıyla Dâvûd Paşa Camii Cuma vaizliği, diğer günler Sultan Ahmed, Şehzade ve Sultan Mehmed Han Camileri vaizliği görevine getirilmiştir. 1028/1618-19’da ikinci kere hacca ve ardından Mısır’da Gülşenî zaviyesine gitmiştir. İstanbul’a dönüşünde, Şehremini civarındaki babasının evini zaviye haline getirerek mürşitlik yapmıştır. 1064/1653-54 yılında 82 yaşında vefat etmiş ve Hulvî olarak da bilinen Şirvânî zaviyesinin içine defnolunmuştur. Hulvî'nin bu mahlası alması, Mevlana Divânı’ından tefeül yolu ile olmuştur. Eserleri: 1. Câm-ı Dil-nüvâz: Şebüsterî’nin Gülşen-i Râz’ına yazılan en değerli şerhlerden biri kabul edilen Muhammed-i Lâhicî’nin Mefâtihu’l-İ’câz fi Şerhi Gülşen-i Râz adlı eserinin kimi ilavelerle tercümesidir. Eser, Sait Okumuş tarafından yayımlanmıştır. 2. Hamse: Taşlıcalı Yahya Bey’in Hamse’sine naziredir. 3. Lemezât-ı Hulviyye el-Lemehât-ı Ulviyye: Bir mukaddime ve 23 lemza ve bir hatimeden oluşan eserin mukaddime kısmında mezhep imamları ve 12 imamın; lemzalarda ise Halvetî büyüklerinin hayatları ve menkıbeleri anlatılmaktadır. Yukarıdaki eserlerin yanı sıra tedvin edilmemiş ilahî ve şiirleri de bulunmaktadır.
Unvan:
Divan Şairi

Okurlar

2 okur beğendi.
8 okur okudu.
2 okur okuyor.
4 okur okuyacak.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Rivayete göre Ebû Âmir (k.s), zahiri ilimlerle uğraşmakta iken, bir gece son derece acayip bir rüya gördü, rüyasını tabir edecek bir kişi aradı. Dostları ona Şeyh Mümşâd ed-Dîneverî’yi (k.s) salık verdiler. Ebû Âmir (k.s), şeyhin huzuruna çıkıp ona rüyasını şöyle anlattı: - Rüyamda bütün âlemi büyük bir ateşin sardığını ve bu büyük ateşin alevlerinin meydana getirdiği hararetin her yöne süratle yayılmakta olduğunu gördüm. Halk sağa sola kaçışıyor, alevler can havliyle kaçışanları kovalayıp, içine alıp helâk ediyordu. O civarda, her yerden görünebilen yüksek bir dağ vardı. Ben halkla birlikte kaçmakta iken, gözüm o dağa ilişti. Yaşlı bir zat, o dağa sırtını vermiş, üzerine doğru gelen ateşleri ve alevleri nefesiyle geri püskürtüyordu. Ben de hemen koşup can havliyle kendimi onun ayaklarının dibine atarak ateşten kurtulmayı istedim. Bu halle, bütün bedenimi ter basmış bir şekilde korkudan titreyerek uyandım” dedi. Mümşâd ed-Dîneverî (k.s), - Ateş, şehvanî istekler ve nefsanî dileklerdir. Bundan kaçıp kurtulanlar, Allah (celle celaluhu) dostları olan evliya taifesidir. Bu nimet sana da nasip olmuş, eğer dilersen sen de tarikat ehlinden olursun. Rüyandaki koruyucu yüksek dağ, kâmil şeyhin varlığıdır. O ihtiyar ise cesedin esrarının sana keşfolmasıdır, diyerek rüyasını tabir etti. Ebû Âmir (k.s), hemen o anda şeyhe intisapla, sayısız mücâhede ve halvetlerden sonra inâbe almış, irşadla görevlendirilmiştir. Neşve ve cezbesi galip, hali ve takvası kuvvetli bir şeyhti.
Hz. Ebu Bekir (r.a.):
Doğruluk seninle olsun. Doğruluk seni ölüme dahi götürse, doğruluk bir emanettir ve yalan bir hıyanettir.
Sayfa 36 - Semerkand YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Şeyh Ahî Mîrem el-Halvetî (k.s) şöyle buyurdu: “Bir domuz otlarken, otlağın köklerini söküp atarak, otlağı berbat eder. Koyun ise otlağın taze sürgünlerini yer, otlağın biçilmiş gibi daha gür çıkmasına vesile olur. Bu yüzden koyunun eti hoştur, yiyen kişiyi kâmil kılar. Domuzu ise kalender tabiatlı, şaraba düşkün bir millet olan hristiyanlar kebap edip yerler.”
Bu cihân-ı fenâdan umma vefâ, Lâzım oldu tedârik-i ukbâ Hazrete kalmadı bize kalmaz, Âkil olan bekâsını ummaz.
Bu cihânı fenâdan umma vefâ, Lâzım oldu tedârik-i ukbâ Hazrete kalmadı bize kalmaz, Âkil olan bekâsını ummaz
Lemezât-ı Hulviyye Ez Lemeât-ı Ulviyye
Lemezât-ı Hulviyye Ez Lemeât-ı Ulviyye

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
616 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta tarihsel sıralama ile bazı Allah dostlarının(KS) hayat, menkıbe ve kerametlerine yer verilmiş. Birkaç meşhur olan zat dışında çoğu pek bilinmeyen evliyalar. Önce kişi kısaca kimdir, lakabı nedir, tarikata nasıl girmiş, kimden el almış bahseder, ardından menkıbe ve kerametleri yer alır. Sonra da vefat tarihi, vefatında kimlerin devlet başkanı olduğu, yerine kimleri bıraktığı bilgileri var. Kısaca bahsedildiği için birçok Allah dostunu tanıtmış oluyor kitap.( Çoğu yerde bu zatlar insansa biz neyiz diye sordum kendime) Yazar 16.yy da yaşamış. Kitap Kuşeyri Risalesine çok benziyor fakat Kuşeyri Risalesi çok daha kapsamlı ve tasavvufla ilgili hemen herşeyi barındırıyor. Yazar divan şairi olduğu için her anlatılan zat için birkaç beyit yazmış, bunlar da oldukça başarılı şiirler.
Lemezât-ı Hulviyye Ez Lemeât-ı Ulviyye
Lemezât-ı Hulviyye Ez Lemeât-ı UlviyyeMahmud Cemaleddin El - Hulvî · Semerkand Yayınları · 20138 okunma