Marc-Uwe Kling bir Alman söz yazarı, yazar ve Kabarett sanatçısı. Freie Universität Berlin'de Felsefe ve Drama okudu. 2003'ten beri, Kling Berlin'de düzenli olarak çeşitli sahnelerde sahne almaktadır.
18. yüzyıl ortaları. Avusturya-Macaristan’dayız. O dönem ülkenin başında Habsburg hanedanından Maria Theresa var. Her Avrupa sarayı gibi, Maria Theresa’nın sarayında da günaşırı türlü türlü eğlenceler oluyor. Bir gün, François Pelletier bir ilüzyon gösterisi düzenliyor. Mucit Wolfgang von Kempelen de gelenler arasında. Kempelen, seyirci olarak
En iyi eleştiri komedi paketi içerisinde sunulandır bilindiği gibi. Yazar bu kitabıyla da Almanya ve dünyada saçmalık ve sahtekarlık adına aklına ne düştüyse eleştirmiş. Nasıl yapmış bunu?
Kendi hayatına (Marc-Uwe olarak) bir kanguru dahil etmiş. Kangurumuz bir komunist, provokatör ve beleşci ve yazarın karşı komşusu olduktan sonra onun evine yerleşiyor. Nasıl olsa sürekli onun evinde ve ondan yiyip içiyor. Kısa günlük olaylar ve tartışmalar arasına serpiştirilmiş tüm eleştiriler. Kimileri gayet güzeldi, kimileri de iyice amatörce ve saçmalamanın uç noktasında bir abartı ile anlatılmıştı. Yani kısaca; eğlendirerek sistem ve toplum eleştirisi, çerezlik cinsten.
İlgilisi okuyabilir ama Almanya'da yaşayan bir çok ince eleştiriyi anlamayacaktır.
Kitapla kalın...
Güzel mizahi bir bilimkurgu.
Okurken keyif aldım ama bir an önce de sonuna gelmek istedim. Eğlenceli bir kitaptı.
Kitabın konusu, internet tabanlı olarak gelişen teknolojilerin sonucunda ortaya çıkan şirketler ve algoritmaların insan ve devlet hayatından yarattığı bir nevi bir distopyayı anlatmaktadır.
Kitabın ana karakteri makine hırdacısı Peter, yanlış teslim edilen bir ürünü istemediğinden iade etmek ister. Ürünü iade etmenin yek yolu; Dükkan'ın hatalı olduğuna herkesi inandırmak.
Farklı bir kurgu okumak isteyenler için çok iyi bir kitap.
Distopya&Bilimkurgu türünde bir kitap. Zaman zaman bana Black Mirror dizisini hatırlattı. İnanılmaz bir dünya yaratılmış kitapta. Şuan böyle bir dünya da değiliz ancak temelleri de atılmıyor değil. Teknoloji ve internetin dünyamızı kapladığı şu zamanda ilerde bu hale gelir miyiz dedirten ürkütücü bir dünya yaratılmış. Öyle ki kendi kendine alabildiğin bir karar yok gibi her yerde internet aracılığı ile takip edilir haldesin kulak içine kadar çip var. Evet şuan bunlar yaşanmasa da baktığımız zaman her yerde kameralar sosyal medya hayatımızın merkezinde , google da arattığım hatta aratmadan aramızda konuştuğumuz bir ürünün telefonumuzda bilgisayarımızda reklamının görülmesi tesadüf mü sizce? Aslında zaten izleniyoruz da farkında değiliz. O yüzden çokta olmayacak bir dünya değil.... Keyifli okumalar herkese....