O kadar anlamlı bir kitaptı ki okuduğum için asla pişman olmayacağımı düşünüyorum, her dakikasına değdi. Öncelikle konusu non-binary Ben'in kendisini ailesine açmasıyla başlıyor ve evden atılmasıyla savaşı devam ediyor. Kimlik karmaşasını, sevdiklerinden destek alamamayı, geride bırakılmayı, kendini sorgulamayı o kadar iyi işlemiş ki yazar kendimi bazen ağlarken buldum. Belki kimlik karmaşası yaşamayan kişiler benim kadar duygusallaşmaz bu kitapta ama kitabı okurken Ben'le kendimi o kadar özdeşleşirken buldum ki. Aynı zamanda anksiyeteye de çok iyi değinilmiş. Terapi almanın kötü bir şey olmadığına da dikkat çekmek istemiş aslında yazar. Kısacası bu kitap nonbinary olduğu için ailesi tarafından desteklenmeyip evden atılan birisinin hayatını anlatırken arkadaşlığın, destek gördüğün birilerinin yanında olmasının, umut etmeye devam etmenin, kimliğini kabullenmenin de önemini vurguluyor. Harikaydı. Umarım en yakın zamanda Türkçe çevirisiyle raflarda da görebiliriz. Görmeliyiz.
