Zamanı kendi çıkarları için budayan bahçenin iki rakip ajanı veya bilimkurgunun Romeo ve Julieti, arasında geçen bir mektup silsilesinden oluşuyor kitap.
İkili arasındaki mektuplaşma Çinli masa tenisçilerin oyunları gibi okuru sağa sola savuruyor. Her mektubun sahibine çarpıcı bir şekilde ulaşması, her mektubun içeriğinin sanat ve kültür açısından binlerce kitabı belleklerine indexlemiş ajanlar tarafından yazılmış olması ve her defasında yeni hamle ne olacak diye uyanan merak duygusunun korunması kitabın güzelliği.
Somut şeyler değişken ve soyut şeyler sabit hikayenin içinde. Ve anlatım değişik bir strateji izlemiş. Bu yüzden okuma esnasında bu rekabet nasıl başladı, nerede geçiyor, kimlerin etrafında geçiyor, bu ajanların nitelikleri, silahları, teknolojileri neler, yüzleri neye benzer gibi detaylara yer verilmemiş veya okurun hayaline bırakılmış.
Bu da alışkın olduğumuz okumalar yüzünden kitaba alışmayı başlarda zorlayabilir. Ama kitap kendini okutacak çekiciliğe sahip olduğu için büyük bir sorun değil.
Zamanın soyutluğunda kendine bir yaşam alanı açmak için uğraşan başka bir soyut kavramın kazanma mücadelesi. Okunmaya değer.