8.5/10
3 People
14
Reads
1
Likes
703
Views

Featured Meghnad Desai Posts

You can find Featured Meghnad Desai books, featured Meghnad Desai quotes and quotes, featured Meghnad Desai authors, featured Meghnad Desai reviews and reviews on 1000Kitap.
Marx için, değer teorisi, kapitalist toplumun özelliğini açıklamanın anahtarı idi. Değer kavramı, ona göre, hüküm süren toplumsal ve iktisadi koşulların gelişen üretici güçler ve servet birikiminin, bir yanda geçimini sağlamak için çalışmak zorunda olanlar, öte yandan bunları kendileri için çalıştıranlar olmak üzere toplumun sınıflara bölüşümünün, sefalet ve zenginlik karşıtlığının bir açıklamasının merkezini oluşturmaktaydı.
Ticaret, özgürlükle birlikte geldiğine göre nasıl oldu da, istedikleri gibi davranma özgürlüğüne sahip olan işçiler kendilerini ücretli emekçiler olarak teslim ettiler ?
Sayfa 9 - Efil yayınevi
Reklam
(2008 Ekonomik Krizi) Krizin ortasında, Majesteleri Kraliçe II.Elizabeth, LSE'de yeni bir bina açmak için düzenlediği bir ziyaret sırasında, artık meşhur olan şu soruyu sordu: "Neden kimse fark etmedi?" Onu cevaplamakla görevli genç iktisatçı Profesör Luis Garicano, herkesin yapması gerekeni yaptığını açıkladı. Hiç kimsenin hatası değildi. Daha sonraları kraliçeye mektup yazan bir grup iktisatçı, kriz için, "birçok parlak insanın kolektif tahayyülünün hatası" diyecekti. "Bir inkâr psikolojisi" olduğunu ekleyeceklerdi.
Marx için değer toplumsal bir ilişkidir. Nasıl olur da, herkesin yasa karşısında eşit olduğu ve insanların zorlamayla karşılaşmadan serbestçe sözleşme yaptıkları bir toplumda, sömürü olabilir? Marx’a göre değer teorisinin en başta cevapladığı soru işte budur.
Emeğin mübadele değeri ile kullanım değeri arasındaki açık, kapitalist toplumda işçinin sattığı şeyin iş gücü olduğu kavramı ve emeğin mübadele değerinin, işçinin Özgül işinden bağımsız olarak belirlenmesi. Bu üç öğe, Marksist Emek teorisinin can damarıdır. İş gücü değeri ile artık değer arasındaki bölünmeyi, ne işçi ne de sermayeci, doğrudan algılar. İşçi, tam günlük çalışması karşılığında para aldığını sanır. Oysa günün sadece bir parçası sattığı iş gücünün değerine eşittir.
Emeği satmak üzerine yapılan anlaşma belli aralıklarla günlük, haftalık, ya da yıllık yenilenen bir anlaşmadır. Günün sonunda yeniden sözleşme yapmakta özgür olabilmesi için, emekçinin özgürlüğünü koruması gerekir. Hayat boyu akit yapamaz, bu kölelik düzenine benzer. Gerçekte emekçinin her gün sattığı, Marx’a göre, iş gücü, yani belirli uzunlukta bir iş günü boyunca potansiyel çalışma kapasitesidir. Bunu tekrar ve tekrar yapabilmesi için kendisini yeniden üretebilmelidir. Nüfus artışı anlamında yeniden üretim değil, hayatta kalmak ve çalışma kapasitesini korumak anlamında.
Reklam
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.