Mehmed Muhyiddin Üftade 895 (1490) yılında Bursa'da dünyaya gelmiş, 988 (1580)'de yine Bursa'da vefat eylemiştir. Üftade, Bursa'da kurulup teşkilatlanan ve daha sonra Anadolu ve Balkanlar'a yayılan Celvetiye Tarikatı'nın Piri ve Aziz Mahmud Hüdayi'nin de şeyhidir.
Tasavvuf bir bakıma güzeli arama gayretidir.
Âşık olunan güzeller güzelini aramak, araştırmak ve müşahede etmektir. Mutlak güzelin âyet ve işaretlerini bularak O'na giden doğru yolu bulmak ve bu yolda aşkla, vecdle, cezbe ve coşku ile yürümektir.
hz. hüdâyî şeyhine abdest suyunu ısıtarak hazırladı. bir gün abdest suyunu ısıtmakta gecikmişti. şeyhi kalkıp su isteyince ibriği alıp odadan dışarı çıktı ve testiyi kalbinin üzerine koyarak zikir ateşiyle ısıttı. şeyhinin eline suyu dökünce, gönül ateşiyle suyu pişiren hüdâyî'nin artık piştiğini anlayan hz. üftâde:
-" oğlum bu su ateş ile ısınmış değil, haydi iki aslan bir post üzerinde oturamaz. sana üsküdar tarafı zahir oldu" buyurmuştu.
üftâde'ye intisab eden hüdâyî, o'nun yanında sıkı bir riyazet ve nefis terbiyesine başladı. hz. üftâde bir gün müridine:
- haydi evlâdım bir sırık ciğeri omzuna al. bursa sokaklarında dolaşıp sat diye emretti. hüdâyî de tereddüt etmeden sırığı, samur kürkü üzerine alıp, çarşı pazar satmaya başladı. bu hâli gören halk, kadı delirmiş diyerek aleyhinde bir sürü dedikodu uydurdular. fakat hüdâyî, bunların hepsine sabredip vazifesini tamamladı. ciğer sattığı sırıklar bu gün hâlâ üftâde tekkesi'ndedir.
Divan edebiyatında o kadar muazzam bir ahenk, tesirli nida, kalbe ve hatta ruha tesir eden estetik var ki (malesef) yabancısı olduğumuz kelimelerimizin dahi içimize işleyen bir gizi var. Hele ki ehl-i tasavvuf bir zattan, kâmil bir mürşidden okuyunca çok daha tesirli oluyor.
Bursa'nın kalbi ve aynı zamanda Aziz Mahmud Hüdayi (k.s) hazretlerinin mürşidi olan Mehmed Muhyiddin Üftade (k.s) hazretlerinin kısaca hayatını ve divanını okuyacağınız az ama öz bir eser.
Okuyup istifade edeni çok olsun, ve's-selâm...
Yıllar evvel çocuk yaşlarda gitmiştim Aziz Mahmut Hüdayi dergahına… Kapısında bir dua asılıydı. O çocuk yaşımda bile etkilenmiştim duasından. “Ömründe bir kez türbemizde Fatiha okuyan…” diye başlayıp devam eden o güzel dua…Sonra bir gün tv de O mübarek zatın hayatının anlatıldığı eski bir filme rast geldim..İşte ilk o zaman bildim Üftade hz.