Mehmet Bahattin Adıgüzel Sözleri ve Alıntıları
Mehmet Bahattin Adıgüzel sözleri ve alıntılarını, Mehmet Bahattin Adıgüzel kitap alıntılarını, Mehmet Bahattin Adıgüzel en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öğretmen birden sertleşir: "Biz Türk Milletiyiz. Başımızda Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti var! Devletimiz Türk Devleti, dilimiz Türkçedir.
Yazımız bu günkü okullardaki yazıdır. Bu günlere milyonlarca şehit,yaralı, kayıp vererek geldik. Kan akıtarak düşmanı kovalayıp ülkemizi kurtardık. 60 milyon nüfustan 10 milyon kaldık. Ne için? Senin o gavur dediklerini memleketimizden çıkarmak için..."
Öğretmen hırsla ayağa kalkar: "Bire hoca sen ne diyorsun? Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını çiğniyor ve Türk Devletini yok sayıyorsun. Sen
dini bilmiyorsun. Bu zavallı, yoksul halkın yolunu sapıtıyorsun. Okullarımıza gavur okulu, yazımıza gavur yazısı ve besmelesiz diyorsun."
"Cumhuriyet'in okullarında çocuk okutanlar kafirdir diyorsun!"
Eeee, ne olacak valla okumayan adam eşek sayılır.
"Hayatım şunu bil ki bu dünya iyilerle, kötülerin karşılıklı çalıştığı garip bir sahnedir. Dikkat edersen bu ikili oyunda birileri beyinlerini, vicdanlarını silah olarak kullanıyor, ötekileri ise mide ve bağırsaklarıyla cevap veriyor... Bir doktor fazilet yağmuru yağdırır, bir başkası ise insan hayatını midesine vasıta kılar... Bir meslektaşın müfettiş seni boğmaya kalkar, bir savcı ise ona adaletin yıldırımlarını yağdırır.
'Dünya daima iyilerin üzerinde durur.'
Sayfa 120
Bol bol ağlamak istiyorum. Fakat henüz ağlama fırsatını bulamadım.
Sayfa 49
Öğretmen; "Hocam, Kur'anı Kerimde; Müslümanlar yalnız Araplardan olur, başka milletler Müslüman olamazlar diye bir kayıt var
mı?"
Hoca bunalımlı bir şekilde ciddileşerek cevaplar soruyu. "Yooooh."
Öğretmen; "Pekii! Müslüman olanlar ve olacaklar mutlaka Arap yazısı yazmaya mecburdur, başka çeşit yazı yazanlar Müslüman olamazlar diye bir kayıt var mı?"
Hoca, işin nereye gideceğinden endişelenmeye başlamıştır. Çok şaşkın bir görünüm sergiler ve gözleri hareketlenmeye başlar.
Öğretmen devam eder konuşmasına; "Yalnız Arapça bilenler, Arapça yazanlar Müslüman olur da Rusça, Almanca, Ingilizce, Türkçe, Kürtçe bilenler Müslüman olamazlar diye bir kayıt var mıdır? Şimdi Alman ve Yunanlılar selavat getirip, Müslüman olsalar onlar Müslüman
olamaz diyebilir miyiz?"'
Hoca çok perişan ve şaşkın bir edayla cevaplar soruyu. "Oluuuurrr."
Öğretmen; "Hocam! Peygamber efendimiz; ilim Çin'de de olsa gidin öğrenin demiş mi?"
Hoca, öğretmenin ard arda gelen sorularından sonra etkisi altına girmiştir. "Hee... Çoh dorgu demiştir."
Naci yarım kalan sözünü alçak bir ses tonuyla; "Belki de çok üzülecektik" der..
Hani sanki bir dert ortağı bulmuş gibiyim. Çölde çırpınan bir insanın bir vahaya kavuşması gibi...
Hayatımın en acılı günlerini burada yaşadım. Neler gelmedi ki başıma, bunu size değil hiç kimseye söylemem. Bazı sırlarım mezara kadar benimle gidecektir.
Çökmüş bir enkazın altına yepyeni bir temel yerleştirmek hiç de kolay değil.
Sayfa 62