Tarihçi. Genel Türk Tarihi yüksek lisans mezunu. Tarihsel fantastik-korku öyküleri yazmakta. Skeç ve tiyatro oyunu yazmışlığı da var. Halen Trakya Üniversitesi Yaşam Sahnesi topluluğunda yer almakta. Qırım Haber Ajansı'nda (QHA) Türkçe sayfa editörlerinden. Gölge E-Dergi, Kayıp Rıhtım, Ölümsüz Öyküler ve Korku Sitesi başta olmak üzere pek çok sitede ve e-dergide inceleme ve hikayeler kaleme almakta. Kayıp Dünya ve Baykuş Yuvası, Ters Ninja , Frpnet gibi önemli internet sitelerinde ve Siyah Beyaz KPSD Dergisi, Mağaradakiler gibi dergilerde de yazdı. Arada fanzin işlerine bulaşmakta. Yabani Dergi'nin öykü yazarı kadrosundan. Aynı zamanda Ekşi Sözlük yazarı. FABİSAD'lı. 2006'dan itibaren incelemeleri-makaleleri, 2009'dan itibaren de öyküleri yayınlanmış, roman taslakları üzerinde çalışmaya başlamıştır. Hikayeler için: songulyabanininyeri.blogspot.com Wattpad: wattpad.com/user/MehmetBerk... Instagram: instagram.com/mehmetberkyaltirik
O devirde yeniçerisinden sipahisine, sıradan ahaliye dek mermer yahut ağaç kütüğü üzerine tokat vurarak elleri sertleştirme oldukça yaygın ve bilinen bir talimdi. Hakkında türlü çeşit efsaneler anlatıldığı üzere atı üzerinde hücuma kalkmış zırhlı mızraklı bir şövalyeye karşı kâr etmezdi ancak kişinin kabiliyetine ve denk getirdiği uzva göre bir yayayı savaş dışı bırakırdı. Mansur’un aşk ettiği tokat kütükler üzerinden sınanmış böylesine bir tokattı.
Bilgelik, senin zannettiğin gibi, her şeyin bilgisine ulaşmak deği, her şeyi unutabilmekle mümkündür. Kendi bilgeliğiimle alay etmeyi öğrendim ve hayatı ciddiye almamayı başardım sonunda. Uzun bir hayat yaşamak, yaşamamak demektir.
Bütün bunların bana öğrettiği en sarsılmaz bilgi, yalnızlığının farkına varan birinin asla yalnız kalmayacağıydı. Biri çıkıp gelmezse tabii! Yalnızlık kıskanç bir yoldaştır.
Sevgili okurlar,
Bi Dünya Kitap olarak 3 yıldır büyüyen, 1100'den fazla üyesi olan bir WhattsApp kitap okuma grubuyuz. Başarımızın ve büyük bir aile olmamızın kutlaması olarak bir etkinlik daha düzenlemek için kolları sıvadık.
Kendini kanıtlamış, alanlarında başarılı çok özel 10 kalemi topluluğumuzun görüşmelerine konuk ediyoruz.
Mehmet Berk Yaltırık bir tarihçi olarak; tarihsel fantastik-korku öyküleri yazmakta olan bir yazarımızdır.
Yedikuleli Mansur kitabını büyük bir keyifle okuduğumu belirtmek isterim. Türk kültürünü, tarihini içine alarak oluşturulmuş fantastik kurgu dünyası eksikliği çekerken bu tarz konuları ele alan üstüne üstlük bir de
Nefes olarak anılan ölümsüzlükle lanetlenmiş şahsiyet, mitler, efsanelere konu olmuş, kitaplara, edebi eserlere girmiş. İyi veya kötü farklı farklı anlatımları ile karşılaşıyor. Bu kitapta da bir kısmının kalemi ile daha önce tanışmış olduğum 14 yazardan 14 çarpıcı öykü NEFES öyküsü yer alıyor.
Her bir öyküyü beğenerek okudum ve öykü olmasına kısa olmasına rağmen beni içerisine aldı. Hani bazen anlatılırken yok artık deriz, masal bunlar deriz inanmayız ya işte bu kitaptaki öyküler öylesine inandırıcı ve gerçekçi geldi ki bana, doğrudur, olmuştur dedim. Polisiye türü okumayı sevdiğim için de ayrıca çok hoşuna gitti öyküler. İçeriklerinde polisiye kurgulara rastlamak da ayrıca güzeldi.
Her biri roman kıymetinde öykülerdi. Kitapta farklı yazarların yazılarının olması okurken kopma yapar mı diye düşündüm ilk etapta ama sanki hepsi bir bütünün parçasıymış gibi ahenk oluşturdular zihnimde.
Farklı coğrafyalarda, farklı tarihlerde gelişen nefes ni kaleme alarak biz okurlarına sunan her bir yazara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Güzel bir okuma deneyimi oldu benim için.
Fantastik ile gerçeklik arasında başarılı geçişler yapan bu kitabı meraklısına, korkanına, herkeskere tavsiye ediyorum
Yazarlar:
Mehmet Berk Yaltırık
Saygın Ersin
Ozancan Demirışık
İsmail Güzelsoy
Afşin Kum
Meryem Gültabak
Funda Özlem Şeran
Emirhan Burak Aydın
Deniz Erbulak
Ayfer Kafkas
Murat Başekim
Ekin Açıkgöz
Hikmet Hükümenoğlu
Gökcan Şahin
Istrancalı Abdülharis Paşa-Mehmet Berk Yaltırık
Çağdaş yerli yazardan okumaya devam ediyorum. Hem Türk Edebiyatının içinde bulunduğumuz dönemini analiz etmek hem de farklı türlere(korku) göz atmak istedim. Yazarın bu ikinci romanı İthaki Yayınları’nın Pangea Kitaplığının ilk eseridir. Herhalde Pangea Kitaplığı: Bilim Kurgu, Fantastik, Korku, Polisiye türlerinin birleştiği bir seçki... Kitaba geri dönersek roman iki ayrı koldan ilerleyen ve sona doğru birleşen bir olay örgüsüne sahip. Birinci kol 17. yüzyılda başlayan Abdülharis Paşanın bir hayli ilginç yaşamıyla sürüp gidiyor. Diğer kol ise günümüzde geçen; Asil adındaki bir akademisyenin Abdulharis ‘i araştırması üzerine kurgulanmış. Arka planda korku ve karanlık bir atmosfer var. Yer olarak tabii Balkan coğrafyası ve Trakya ağırlıklı... Özellikle kurgu ve konuyu beğendiğimi söyleyebilirim, diyaloglar bana biraz akademisyen havası verdi o da yazarın gerçek dünyasının yansıması olabilir. Tavsiye olunur.