Mehmet Doğar kitaplarını, Mehmet Doğar sözleri ve alıntılarını, Mehmet Doğar yazarlarını, Mehmet Doğar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Analı oğullu iki garibin hikâyesi.. Meydan Ali ve annesi Güzide'nin acılarla dolu hayatı... İki yapraksız çalı...
2011'de Çatı Kitapları Yayıncılık tarafından basılmış Mehmet Doğar'ın yazdığı bir roman 'Yapraksız Çalı'..
Yaşanmış bir hayat hikayesinden esinlenip yazılmış. Yani kurgu değil. Yaşanan acılar ve sıkıntılar
"Ulan ben ne beddualı adamım, hiç mi bana rahat yok? Ne bahtı kara insanmışım. Hep huzursuzluklar beni mi bulacak? Yıllardır çektiğim yetmedi mi? Hiç rahat edemeyecek miyim?"
Mezarlığa dualarla girdi. Anasının mezarını bulup çömelerek duasını etti. “Ana beni affet seni duasız bıraktım, senin sözüne bakmadım bak başıma neler geldi."
Bu düzen neden hep böyledir, neden hep iyi insanlar ceza çeker kötüler sefa sürer? Dünyanın düzeni böyle herhalde? Gerçi uzun süreli olmuyor bu adaletsizlikler. Bir gün gür yanan mumları sinek rüzgârıyla sönüveriyor.
Bir genç kızın para hırsı ve lüks hayat yaşama sevdası, başına bir sürü iş açmıştı. Ya da ailesi tarafından zorla satılmış olması. Yoksulluk işte böyle bir şey ama yoksul olmak iffetini satmak anlamına gelmez.
Hep menfaat. Dünya malının kimseye hayır ettiği nerede görülmüştü ki. Aç gözlülük insanlara bilerek veya bilmeyerek ne günahlar işletiyordu veya ne zulümlere yol açıyordu.
Aklından da "neden beni bırakıp gittin baba hasretinden yanıyorum baba gerçekte olmazsa ne olur rüyama gel, bari rüyalarımda yüzünü göreyim," diye inliyordu.
"..okul hayatı böylece başlamış oldu ama giyecek doğru dürüst elbisesi yoktu. Sınıftaki çocuklar sürekli alay ederlerdi yamalı pantolonuyla. Garip de kimseye ses etmezdi."