Mehmet Halit Bayrı

Cephe Arkadaşı yazarı
Yazar
Derleyen
9.5/10
4 Kişi
26
Okunma
1
Beğeni
982
Görüntülenme

Mehmet Halit Bayrı Sözleri ve Alıntıları

Mehmet Halit Bayrı sözleri ve alıntılarını, Mehmet Halit Bayrı kitap alıntılarını, Mehmet Halit Bayrı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölümle ilgili eski bir İstanbul adedi
"İhtizar (can çekişme) halindeki hastanın ağzına sık sık su damlatmak eski bir gelenektir. Rivayete göre son deminde hastanın harareti çok artar, su içmek ihtiyacı çoğalır, halbuki su içmeye takati yetmez. Tam bu sırada şeytan elinde bir bardak su ile hastaya görünür; "İmanını ver, sana soğuk su vereyim" der. İşte, hastanın ağzına su damlatılması şeytanın bu telkinine kapılmaması içindir. Bu uygulamada İstanbul halkının öncelikli tercihi zemzem suyudur ancak zemzem bulunamadığında suya gül suyu karıştırıldığı da olurdu."
İstanbul'un Fethiyle İlgili Bir Hurafe
Uğursuz Salı- Salı Sallanır "Eski İstanbul halkının çoğu, Salı gününün uğursuz olduğuna inanırlardı. Bunun için bazı kimseler salı günü yola çıkmadıkları gibi, yeni bir işe de başlamazlar. Kadınlar salı günleri çamaşır yıkamayı iyi saymazlar. Ancak Bizans İmparatorluğunun başkenti İstanbul bir salı günü alınmıştır. Bu ise Bizans halkı olan Rumlar için matem günü olmuş ve salıyı uğursuz saymışlardır. Türklerdeki salı günü uğursuzluğu telakkisi Rumlardan geçmedir."
Reklam
Aydede
"Anneler çocuklarına ayı "aydede" diye gösterir ve tanıtırlar. Çocuklar her görünüşünde ayı, öğrendikleri bu adla çağırırlar. Bundan anlaşılıyor ki halk düşüncesine göre ay, erkektir. Bununla beraber ay, bütün insanlar ve hassaten çocuklar için hayırlı, şefkatli bir dededir. Ayın üzerindeki lekeler, onun ağızı, burnu, gözleri ve kaşlarıdır. İstanbul'da anneler çocuklarını kucaklarına alarak aya karşı tutar ve çocuklar şöyle derlerdi; Ay dede, Ay dede Oğlun kızın çok dede Allah sana çok vere." Okuyucu Notu : Gökte dikkat çeken ilk cisimler olmaları ve her gün görülmeleri nedeniyle Ay ve Güneş hemen her antik ve modern kültürde kişiselleştirilmişlerdir. Kimi anlatılarda Güneş erkektir ve Aya aşıktır. Kimilerinde bu ikisi birbirleriyle kavga halinde iki kardeştirler.
7 Haziran 1915, Uzundere ilerisi, Toprak Sırtı, toprak siper
Yanı başınızda biraz ötede Türk neferleri uyanmış, abdest alıyorlar, dindarane bir teslimiyet ve tam bir tevekkül içinde yüzlerini yıkıyorlar, daha ötede birkaçı namaz kılıyorlar, birileri de bu dini vazifesini ifa etmiş dua ediyor, ellerini semaya kaldırmış, Allah'ından muzafferiyet temennisinde bulunuyordu.
Kahramanca fedakârlık gösteren asker arasında vatan için feda-yı hayat etmek işten bile sayılmaz. Ne kadar tatlı şey: Memleketin mukadderatını halleden süngüler parlarken ölmek, oh... Vatan için ölmek. (15 Haziran 331, Uzundere Pınarı Vadisi)
29 Mayıs 1915,Uzundere Pınarı Vadisi, Topçular Sırtı, toprak siper
Düşman Gelibolu'yu her türlü hukuk-ı düvel esaslarına aykırı olarak bombardıman ediyordu. Fakat harben uzak ve gayr-ı mütehakkim bir şehri yakmak, ancak İngilizlerin, Fransızların irtikap edebilecekleri bir ahlaksızlıktı. İnsanlık esasları her zaman ve her mekanda bu gibi ahlaksızlıkları men eder. Harp eden kuvvete tesir yapamayınca şehirler yakmak bilmem belki yeni muharebe usullerindendir.